KONULAR

Hicri Yeni Yılınız Mübarek Olsun

Muharrem ayına girdiğimiz şu günlerde ayrı bir sevinç ve heyecan içerisindeyiz. Kuran-ı Kerim’de kıymet verilen dört aydan birisi olan Muharrem ayı; ehemmiyet ve önemi kavranması gereken, ihyası çok önem arz eden mübarek bir aydır. Zira bu ay “Şehrullâhil-Muharrem” olarak meşhur olan yani “Allah’ın ayı Muharrem” olarak bilinen; ilahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremlerin zirve yaptığı; tarih boyunca maddi ve manevi birçok önemli hadisenin zuhur ettiği mübarek bir aydır.

Hicret bu ayın ilk gününde gerçekleşmiştir. Hicretin gerçekleştiği yıl hicri takvimin birinci yılı olmuş? Ve senenin ilk ayı olan Muharrem ayının ilk günü ise yeni yılın başı olarak kabul edilmiştir. Bu itibarla; Müslümanlar için Muharrem ayının birinci gecesi "Yılbaşı" gecesidir.

Geçmişte halkımız yılbaşı gecelerinde musafaha ederek mektuplaşarak tebrikleşir, birbirlerini ziyaret ederek hediyeleşirlerdi. Yılbaşını mecmua ve gazeteler de kutlar, yeni yılın birbirlerine ve İslam Âlemi’ne hayırlara vesile olması için dua ederlerdi. Büyükler, akrabalar, âlimler evlerinde ziyaret edilip duaları alınırdı. O gün bayram gibi temiz giyinilir, fakirlere sadaka verilirdi.

Osmanlı Devleti’nde ise kutlama geleneği olarak yüksek devlet görevlileri padişahı ziyaret ederek yeni yılını tebrik ederler, padişah da onlara "Muharremiye" denen armağanlar verirdi. Devlet ileri gelenlerinin de kendilerine bağlı memurlara aynı şekilde armağanlar vermeleri adettendi. Şairler de boş durmaz, "Muharremiye" kasideleri kaleme alırlardı. Muharrem ayının hususiyetlerini Aşure gününde olan önemli hadiseleri dizelerinde anlatırlardı.

Fakat ne acıdır ki tarihten günümüze doğru gelindikçe bu kutlamalardan geriye sadece hatıralar kaldı. Osmanlıdan buyana geçen zaman içerisinde ne halkımız, ne basın yayın organları, ne yöneticilerimiz hicri yılbaşımıza sahip çıkmadı. Neticede o kutlu günlerin yerini gayrimüslimlere ait olan, çıkışı tamamen putperestliğe dayanan; israfı, içki ve fuhşu teşvik eden bir gün aldı. Üstelik halkımız bunu o kadar benimsedi ki kültür, uygarlık, ilericilik adı altında “Noel Baba, Noel Baba” diye onlardan fazla kutlamaya başladı. Bunun yanı sıra; bizim kendi öz varlığımız ve dinimizin temel esaslarına aykırı olan bu noele itiraz edip karşı çıkanlar gerici, yobaz, irticacı, anti laik gibi karalamalara maruz kalmaya başladılar. Bunlar ne yazık ki milli ve manevi değerlerimizden uzaklaşmamızı, Rasulallah (sav) Efendimiz ’in öğretilerine yabancı kalmamız sebebiyle oldu. Artık Müslümanlar olarak bizler, bizim olmayıp bize dayattırılan bu günlere sıcak bakmayarak kendimizi bu günlerden soyutlamamız gerekiyor. Zira Efendimiz ‘in hayatına baktığımızda kendisi “Kim bir kavme benzerse onlardandır.” buyurarak ümmetini özellikle bu noktada ikaz etmiş, sürekli kafirlere zıt yönde hareket ederek İslam’a ait olan her hususa özenle sahip çıkmış ve tatbik etmiştir.

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri:

Muharrem ayı Müslümanların hicri yılbaşısıdır. Bu ayda müminlerin fazlaca oruç tutmalı [1] , salat-ü selam getirmeli ve inananların bütün Müslümanlara “hicri yılbaşımız kutlu olsun” diyerek tebrik göndermesi gerekir. Dükkânlarımızın camlarına “hicri yılbaşınız mübarek olsun” diye tebrik yazıları asmamız lazım. Müslümanlar inandıkları değerlere sahip çıkmalıdırlar. Bakın televizyonlarda Muharrem ayı ile ilgili hiçbir şeye rastlayamıyoruz. Ne yazık ki bu konuda ne Müslümanlar, ne medya ne basın yayın kuruluşları, haber yapmıyorlar. Müslümanların yılbaşı sının hicri yılbaşı olduğunu, insanlara anlatmıyorlar. Ama aynı Müslüman, aynı medya, gayri müslimlerin kutladığı yılbaşını “Noel baba, Noel baba” diye onlardan fazla kutluyorlar. On iki ayda işleyecekleri günahı bir gecede işliyorlar.

Eğer sizler ihlaslı olursanız, sizler olduğunuz gibi görünüp, göründüğünüz gibi olursanız. Lisanınıza sahip olup, yalan söylemeyip, yemin etmeyip, gıybet etmezseniz, haramlardan uzak durup faiz yemez iseniz yani salih bir insan olursanız, Ya Rab! Dediğiniz zaman Cenabı Zül Celal Hz.leri; “söyle kulum seninle beraberim” diyecektir. Bara gidelim dediklerinde, gitmiyorsunuz. Saza gidelim dediklerinde, gitmiyorsunuz. Kötü yerlere gidelim dediklerinde, gitmiyorsunuz ama evinizdeki televizyonda her ahlaksızlığı göz yumup hanenizin içerisinde yaşatıyorsunuz. Ve bu çirkinliklere tepki dahi vermiyorsunuz. Lut (as) Kavminde kötü filleri yapan yedi kişidir. O yedi kişiyi ıslah etmedikleri için Allah-u Teala seksen bin kişiyi helak etmiştir. Bu seksen bin sabahlara kadar namaz kılardı.

Allah (cc) bu ümmete, cümlemize “Hadi” ismi ile hidayet eylesin, “Latif ” ismiyle lütfeylesin İnşallah.  Buyurmuşlardır.

Muharrem ayının önemi ve muharrem ayı itikafı hakkında bilgi verebilir misiniz?

 

 



[1] Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü's-Sâlihin, II, 504). Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği "Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir" (Riyâzü's-Salihin, II, 509).