KONULAR

Berat Gecesi

 

Korana virüs salgını karşı alınan tedbirler nedeniyle bir mübarek gecemizi daha beraberce ihya edememenin hüznünü yaşamaktayız. Bu süreçte Allah (cc) beytini yani Kâbe’sini, Resulullah’ın Ravza’sını kapatmış, bütün dünyada camiler sessizliğe bürünmüş, sohbetler, zikir halkaları kesilmiştir. Hal böyle olunca Müslüman olan insanlar için alınması gereken büyük dersler, büyük ibretler vardır.

Bu gece berat gecesi, Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur;

"Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah'u Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: "Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim" diye buyurur."[1]

Allah azze ve celle bu geceyi işaret ettiği ayeti kerimesinde;

“Her Hikmetli emir, o gecede ayırd edilir” [2] buyurmuştur.

Kulların bir yıllık rızık ve ecellerine dair bütün işler bu gece yazılıp tafsil edilir. Bu gece rızıkla ilgili dosya Mikail (as), Harp ve savaşlar, deprem, yıldırımlar, göçükler ilgili dosya Cebrail (as) a, ameller dosyası birinci kat semanın sorumlusu olan ve büyük bir melek olan İsrafl (as) a, musibetler dosyası ise ölüm meleği Azrail (as) a verilir. [3]

Bu gece dua edenler için icabet, isteyenler için karşılık, Mücahede edenler için yardımdır.  itaat edenler için ödül, isyankarlar için af, sevenler İçin keramettir.

Ey Derviş bu gece uyanık ol! Çünkü bu gece ilahi rahmet yeryüzüne yayılır.  Sevgilinin Has bahçesinde vuslat gülü açılır. Mübarek seher yeli Bahar rüzgârı gibi eser. Vahiy meleği Latif bir remiz ve acayip bir sırla şöyle der;[4]

“İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürperme zamanı daha gelmedi mi?”[5]

Bu gece rahmet gecesi, bela ve sıkıntılardan kurtulmayı murat etme gecesi… Bu sebeple berat gecesini ihya ederken tövbeyi istiğfara çok yer verelim ki Yunus as kavmi gibi kurtuluşa ermeye bir vesile olsun.

Yunus (as) kıssası bugün yaşanan olaylar için adeta bir hüccettir. Kısaca kıssayı değinmek gerekirse;

Hz. Yunus (as) milletini otuz üç yıl Allah'a iman etmeye davet etti, tebliğde bulundu ve peygamberlik vazifesini yerine getirdi. Ancak sadece iki kişi ona iman etti.  Son kez tebliğde bulunup imana davet ettikten sonra halkına dönerek, eğer iman etmezseniz kendilerine büyük bir azabın geleceğini haber verdi. Bunun ilk alameti olarak da yüzlerinin renginin değişip bozulacağını söyler ve kavminin inanmamasına kızarak Allah’ın izni olmaksızın içlerinden ayrılır ve bir gemiye biner. Hz Yunus (as) gemiye bindiğinde karşılaşılan sorun sebebiyle yaptığı hatanın farkına varır ve gemi sahiplerine onu aralarından atmadıkları sürece gemilerinin düzgün yol alamayacağını, İnanmıyorlarsa kura çekmelerini söyler. Kura üç kez ardı ardına Hz Yunus’a çıkar. Hz. Yunus geminin kıyısına gelir ve kendini denize bırakır.[6] Bu esnada Hz. Yunus’u bir balık yutuverir. Yunus (as) bu karanlıklar içinde, balığın karnında dertli dertli Allah (cc) ya niyazda bulunarak zikreder. Ve balığın karnından kurtulur. Ayeti Kerimede;

“Eğer Allah’ı çok tesbih edenlerden olmasaydı, tekrar dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.”[7]

Bu sırada Yunus (as) Kavmi başlarına gelecek azabın ilk izleri yüzlerinde belirmeye başlayınca hep bir ağızdan tövbe ederek iman ederler.

Kuranda geçen bu kıssada alınması gereken dersler vardır. Birincisi, sıkıntıların bertaraf olması için kulların Allah’ı çok zikretmesi ve övmesi teşvik edilmektedir. Çünkü Hz Yunus’un kalbi nefis balığı tarafından yutulduğunda kurtuluşu Allah’ı zikir ile olmuştur.

İkincisi, bir topluluğa bir musibet geldiği zaman topluca tövbeyi istiğfar etmeyi teşvik etmesidir. Bu sebeple Hz. Yunus (as) kavminin son anda helak olmaktan kurtularak belanın def-i  refi olacağına işaret edilmiştir.

Bizler berat gecesini evlerimizde ailemizle birlikte ihya edelim. Çokça tövbe istiğfar ederek yaşadığımız bu sıkıntılı ortamdan en az hasarla çıkmayı Allah azze ve celleden murat edelim.

Peygamber Efendimiz (sav) dilinden şöyle dua edelim;

"Allah'ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen kendini sena ettiğin gibi yücesin."[8]

Umarız ki bu sıkıntılı ortam bu geceden itibaren düşüşe geçerek Ramazan ayında en alt seviyelere iner. Eğer inmezse bu yaşananlardan ders almadığımızın en büyük göstergesidir ki daha kötü günler ne yazık ki bizi beklemektedir.

Allah azze ve celle;

“Hiç olmazsa verdiğimiz bu musibetler başlarına geldiğinde boyun eğip yalvarsalardı! Fakat kalpleri iyice katılaştı; şeytan da onlara yaptıklarını şirin gösterdi.”[9] Buyurmuştur.

Virüs salgını bizler için bir uyarı mıdır?  Hastalık, salgın, deprem gibi afetlerle ilgili Peygamber Efendimizin (sav) ve Cennet Mekân Abdullah Baba Hazretlerinin tavsiyeleri var mıdır?

Berat Gecesi

 



[1] İbn Mâce

[2] Duhan Suresi 4

[3] Ruhul Beyan Tefsiri syf 512

[4] Keşfu’l esrar

[5] Hadid Suresi 16

[6] Bursevi  V 517

[7] Sâffât Suresi 143.

[8] et-Tergib ve't-Terhîb, II/119, 120.

[9] En'âm Suresi - 43