KONULAR

Dervişin 24 saati nasıl olmalıdır?

DERVİŞİN 24 SAATİ NASIL OLMALIDIR?

 Derviş sürekli abdestli dolaşmalıdır, zira "Abdest müminin silahıdır." Derviş kendisini her an adım adım takip eden apaçık düşmanlarının (şeytan ve nefs) varlığında onlara karşı gafil olmamalı ve silahsız (abdestsiz) dolaşmamalıdır. Bunu kendisinde tabiat (huy) haline getirmelidir. Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve selem- buyuruyor ki "Benim ümmetim Kıyamet gününde (bedenlerindeki) abdest asarından dolayı yüzü nurlular, elleri, ayakları segililer diye (mevkıf-i hesaba veya mizan başına) çağrılacaklardır” buyurmuştur.

Başka bir hadisi şeriflerinde Efendimiz (sav) “Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest imanlı olmanın alâmetidir. Namazın anahtarı, bedenin günahlardan temizleyicisidir.

Müslüman abdest alınca günahları kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca mağfiret olunmuş olarak oturur.

Amellerin en hayırlısı namazdır. Abdeste devam edenler, ancak müminlerdir. Mümin gündüz abdestli olmalı, gece de abdestli yatmalıdır. Böyle yapınca, Allah-u Teâlâ'nın korumasında olur. Abdestli iken yiyip içenin karnındaki yemek ve su Allah’ı zikreder. Karnında kaldıkları müddetçe, onun için istiğfar ederler. Abdestli dolaşmak bu kadar önemlidir kardeşlerim.

İkincisi derviş seherde uyanık olur sabah namazını kılar arkasından Allah’ı zikreder, güneş doğduktan kırk beş dakika sonra işrak namazını kılar. Peygamber Efendimiz; Her kim ki, cemaatle sabah namazını kılar, (namazdan) sonra güneş doğuncaya kadar (cemaatle veya tek olarak) Zikrullah yapar, bundan sonra da iki rekât namaz kılarsa; onun için tam bir hac ve umre sevabı vardır. Tam bir hac ve umre sevabı vardır. Tam bir hac ve umre sevabı vardır. (Tirmizi) buyurmuşlardır, işte derviş bunu da yapar.

Daha sonra işine veya okuluna gitmek için evden çıkar, dışarı çıktığında dünya kelamı etmeden derhal yedi Ayet-el Kürsi okur. Birincide sağ tarafına, ikincide ön tarafına, üçüncüde sol tarafına, dördüncüde arka tarafına, beşincide göğe, altıncıda yere üfürülecek, yedinciyi de okur içine çeker. Daha sonra besmele ile işine koyulur. Allah’tan hayırlı helal rızık temennisi ile işine başlar. Dili daima Allah’ı zikreder. Güler yüzlü, tatlı dilli olur. İnsanları incitmez, hatalarını aramaz ayıplarını örtücü olur.

Vakti var ise sabah saat 9.30-10.00 gibi dört rekât duha namazı kılar. Peygamberimiz (sav); “Duha namazına ancak evvab (kendini Allah’a adayan) kişi devam eder” (Taberani) buyurmuştur.

Öğle namazının son iki rekât sünnetini dört rekât olarak kılar. Çünkü öğle ve yatsı namazının son sünnetlerini iki rekâttan dört rekâta tamamlamak müstehaptır.

“Kim öğleden önce dört öğleden sonrada dört rekât namaza devam ederse Allah (cc) muhakkak onu ateşe haram kılar.”(sünen ashabı)

Akşam namazından sonra altı rekât evvabin namazına devam eder.

“Kim akşam namazından sonra altı rekât namaz kılarsa deniz köpüğü kadar olsa bile günahları bağışlanır.” (Taberani)

Yatsı namazının son iki rekât sünnetini dört rekât olarak kılar. Zira yatsı namazının son iki rekâtını dörde tamamlamak müstehaptır. (sünen ashabı)

“Öğlenin farzından önce kılınan dört rekât, yatsının farzından sonra kılınan dört rekât namaz gibidir. Yatsıdan sonra kılınan dört rekât namaz, Kadir gecesinde kılınan dört rekât namaz sevabına eşittir.” (Taberani)

Derviş gece yatmadan önce iki rekât namaz kılar ve daha sonra Peygamber (sav) Efendimizin sünnet-i seniyyesi üzere yatağına yatmadan şu duaları okur:

Üç defa Kevser suresini, üç defa İhlâs-ı Şerife’yi, üç defa Felak suresini, üç defa Nas suresini, bir defa Fatiha-i Şerife’yi, bir defa da Ayet-el Kürsi’yi okur; vücudunu mesh eder. Otuz üç defa Subhanallah, otuz üç defa Elhamdülillah, otuz dört defa Allah-ü Ekber, deyip sağ tarafına döner, ayaklarını toplar ve Allah’ı zikrederek yatar. Derviş geceleyin kalkarak Teheccüd namazını eda eder. Teheccüd namazının ardından sabah namazına kadar Zikrullah ile meşgul olur.

“Gece namazı kılmalısınız. Çünkü bu sizden önceki salihlerin âdetidir. Zira gece namazı kişiyi Allah’a yaklaştırır, günahlardan alıkor. Kötülüklere kefarettir. Bedenden hastalıkları giderir.” (Tirmizi) buyurmuştur. 

Derviş farzları yerine getirdikten sonra nafileler yoluyla Allah’a yakınlık yoluna girer “...onun işiten kulağı, gören gözü, tutup yakalayan eli... Olurum.” deniliyor. Evet, bu ifadeler bir manada müteşâbih olsa da, hadiste nafileler yoluyla daha derince bir yakınlığa ulaşmanın mümkün olduğu vurgulanıyor.

Bu husus, nafilelerin “cebrenlinnoksan” (eksikleri kapama, yarayı sarma) vazifesi görmeleri itibariyledir. Yani farzlarda eksiği kusuru olan insan; nafilelerle onu telafi ettiği için, farzlarla arzulanan netice, nafilelerle elde ediliyor. Öyleyse, ana atkılar yine farzlardır. Nafileler ise; onların üzerindeki dantelâ gibi işlenmiş nakışlar...

Bunun haricinde derviş sıkıntılı olduğunda Allah’a yönelmelidir. İki rekât namaz kılmalıdır. Sabır ve namaz bütün sıkınıyların ilacıdır. Kur'an-ı Kerim’de mealen buyruluyor ki:

“Ey iman edenler, Allah’tan sabır ve namazla yardım isteyiniz. Allah-ü Teâlâ elbette sabredenlerle beraberdir.” (Bakara – 153)

Derviş bir camiye girdiği zaman da iki rekât Tahiyyet-ül Mescit namazı kılar.

Tahiyye, selam vermek anlamına gelir. Tahiyyet-ül Mescit’te; mescide selâm vermek demektir. Mescide ilk giren kimsenin, mescidin Rabb’ine selâm vermesi ve O'nu yüceltmek amacıyla iki rekât namaz kılması menduptur. Efendimiz (sav):

“Sizden her kim mescide girerse; iki rekât namaz kılmadan oturmasın.” (Buhari) buyurmuştur.

Derviş bir türbeyi ziyarete gittiğinde usulüne göre hareket eder; evliyanın türbesini ziyaret etmek için kabrin başına vardığı zaman sırasıyla:

Dergâh selamı verir. Arkasından; on bir İhlâs-y Şerife, üç Felak suresi, üç Nas suresi, bir Fatiha suresi okunduktan sonra Peygamber (sav) Efendimizden itibaren silsile üzerinden bağışlama yapılır. Orada metfun bulunan evliyanın ruhuna da hediye edilir. Hediyesi verildikten sonra, derviş; orada yatan zat’a müntesip olduğu üstadının selamını söyleyip kendini tanıtır. Sonra destur alır, sırasıyla Tevhid-i Şerif, Lafza-i Celal, Hay ve Hu esmalarını okur. Daha sonra Kur’an-ı Kerim okuyup dua eder. Yapılan zikrin, okunan Kur’an'ın ve yapılan duanın sevabı dahi, yine Peygamber (sav) Efendimizden başlamak üzere silsile-i saadete hediye edilir. Ve dergâh selamı verilerek oradan çıkılır.

İşte bir dervişin günlük hayat içerisinde yapması gerekenler bu şekildedir. Şayet kişi bu reçeteye uyacak olur ise Allah’ın izniyle manen çok istifade eder.

Her farz namazdan sonra 14 defa Ya Vehhab okuruz. Bu üstadımıza verilen bir tesbihattır. O’da evlatlarına bunu uygulamaları için tavsiyede bulunmuştur. Vehhab (cc) ismi, çok verici, çok genişletici anlamındadır.

Birde farz namaz kılındıktan sonra 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah,33 defa Allah-ü Ekber tesbihatına da muhakkak devam edin. Zira Peygamber Efendimiz “Kim, farz namazı bitirince, yerinden kalkmadan bir defa Ayet-el Kürsi'yi okuyup 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allah-ü Ekber derse, 99 olur. Bir defa da La İlahe İllallahu vahdehü la şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir, dese Hak Teâlâ o kişinin günahlarını affeder.” buyuruyor. Sahabenin fakir olanları:

Ya Rasulullah; zenginler derece ve nimet bakımından bizi geçtiler. Biz namaz kılıyoruz, onlar da kılıyorlar; biz oruç tutuyoruz, onlar da tutuyorlar; fakat onlar, zekât, sadaka veriyor, köle azat ediyor, biz edemiyoruz dedikleri zaman,

Peygamber Efendimiz buyurdu ki:

Sizden üstün olanlara yetişebileceğiniz, sizden aşağı olanları geçebileceğiniz ve sizin yaptığınız gibi yapanlar hariç, sizden başka kimsenin üstün olamayacağı bir şey öğreteyim. Her namazın sonunda 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allah-u Ekber, bir kere de “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir” söyleyin! Fakirler, zenginler de bizim gibi tespih çekip, yine bizi geçiyorlar dediklerinde, Rasulullah Efendimiz buyurdu ki: Bu, Allah-ü Teâlâ’nyn fazlıdır, dilediği kimselere verir. (Ebu Davud) buyuruyor.

Derviş günlük kıldığı beş vakit namazlardan sonra da; 166 Tevhid, 33 Ya Allah-u, 100 Ya Mü'min, 100 Ya Latif, 33 defa selamun gavlen Mirrabbirrahim okur.

Allah-ü Teâlâ bizleri söylediklerimizle sizleri de işittiklerinizle amel etmeyi nasip eylesin Allah-ü Teâlâ seveceği gibi eylesin…