SORU ARA

SORULAN SORU

Tembellikten nasıl kurtuluruz? Hem dünyevi hem de ibadetlerde bir tembellik üzerimizde hâsıl oluyor bundan kurtulmamız için ne yapmamız lazım?

CEVAP

TembelliÄŸin gerçek sebebi samimiyetsizliktir. Samimi olmayan insan tembeldir. Dinimiz Ä°slam samimiyet üzerine kurulmuÅŸtur.

Rasulallah (sav):

“Din samimiyettir.” buyurdu.

Sahabeler: “Kimin için ya Rasulallah?” diye sordular.

Hz. Peygamber de buyurdu ki;

“Allah için, Allah’ın Kitabı için, Rasulü için, Müminlerin yöneticileri için ve tüm Müslümanlar için samimiyettir.” [1]

Ä°nsanoÄŸlunun doÄŸumuyla baÅŸlayan yaÅŸam süreci zamanı belli olmayan bir süre ölümle son bulacaktır. Bizler bu yaÅŸam içerisinde en önemli gayemiz ahiretimiz olması lazım gelir ki bizler ahiret yolcusuyuz. Süratli bir ÅŸekilde de sonumuza doÄŸru gitmekteyiz. Bizler bu kaçınılmaz sona doÄŸru giderken ahiretimizde dünyada kazandıklarımızı harcayacağız.  Zira çalışmak Rahman’dan, tembellik de ÅŸeytandandır.

Tembellikten kurtulabilmek için “Ya Rabbi! Sen bizi yarın mahÅŸer gününde müflis[2] kullarından eyleme diye” tefekkür etmeliyiz.  Ebu Hureyre (ra)’nin rivayet ettiÄŸi bir hadiste sevgili Peygamberimiz (sav) sahabeyi kirama ÅŸu soruyu yöneltti:

 "Müflis kimdir, biliyor musunuz?"

Ashab, "Bize göre müflis, parası ve malı olmayandır" dediler.

Bunun üzerine Hz. Peygamber,

"Ümmetimin müflisi, kıyamet gününe; namaz, oruç ve zekât görevlerini yerine getirdiÄŸi halde, ona-buna sövmüÅŸ, iftira etmiÅŸ, ÅŸunun-bunun (haksız yere) malını yemiÅŸ, kanınım dökmüÅŸ, onu-bunu dövmüÅŸ olarak gelen kimsedir. Bu kiÅŸinin iyiliklerinin sevabından hak sahiplerine verilir. Borcu ödenmeden sevabı biterse, diÄŸerlerinin günahları ona yüklenir, sonra da Cehenneme atılır"[3] buyurdu.

Sekaratul mevt yani Rabıta-i Mevt[4] dediÄŸimiz o ölüm anının rabıtasını yapağız. Ölümü çok hatırlamak insana nice faydalar verir. Çünkü nefis ölümün kendisine çok uzak olduÄŸunu zanneder ve gaflete dalar. Nitekim Hak Teâlâ’da

“De ki sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah’a döndürüleceksiniz de o size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.”[5]

Rasulallah (sav) de “Lezzetleri alt üst eyleyen (ölümü) çokça anınız buyuruyor.”[6]

Ölümü düÅŸünmenin gerekliliÄŸi ayet ve hadis-i ÅŸeriflerde sıkça belirtilmiÅŸ insanın kendini bu hakikate hazırlaması gerektiÄŸi vurgulanmıştır. Ä°ÅŸte burada “rabıta-i mevt” hali gerekli. Zira kiÅŸi kendisinin dünya ile iliÅŸiÄŸini, hayır ve ÅŸer ne iÅŸlemiÅŸse onlarla baÅŸ baÅŸa kaldığını anlar. Karşılığında sevap ve azabı düÅŸünür.

Bu tefekkür nefsin dünyadan el etek çekmesini saÄŸlamak hususunda en faydalısıdır. Ä°nsan bu düÅŸünceye dalmak üzere, kendisini dünyevi meÅŸgalelerden arındırdığı ölüm ve ötesini göz önüne getirdiÄŸi zaman, hayvani gücü maÄŸlup edip meleki gücün (yani hayrın) dâhiline girer.

Bunları yaptığımız zaman insan kendi öz bilincine, kendi varlığını fikretmeye, ÅŸuur etmeye baÅŸlar. Kendi varlığını ÅŸuur etmeyen insanın tembellikten kurtulması mümkün deÄŸildir. Åžuuru, samimiyeti insan kendi özüne yerleÅŸtirirse o zaman der ki “tembellik” vesaireyi bırak Allah için çalışmaya baÅŸla. Bu meziyetleri kazandı mı insan azaları titremeye baÅŸlar. Der ki “aman Ya Rabbi! Bir yüz ihlas daha okuyayım, hemen bağışlayayım. Yarın mahÅŸer günü cennetime ÅŸöyle bir nimet olsun. Allah göstermesin yarın mahÅŸer gününde benden hakkı olup alacaklı olanlar geldiklerinde ben hiç olmazsa kazandığım bu ÅŸeylerden vereyim. Ya Rabbi! Sen beni Settar isminle setreyle, Gaffar ismi ÅŸerifinle Affeyle Allah’ım diye dua ederler.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

La ilahe illallah Muhammedurrasulullah ve sahbihi vessellem, karadaki mahlûkatları adedince tesbihatları adedince, zerreleri addedince,

Sübhanallahi ve bihamdihi subhanallahil azim ve bi hamdihi Estagfirullah,  karadaki mahlukatları adedince,  tesbihatları adedince, zerreleri adedince deyince Cenabı Zülcelal Hz.leri bu çekilen tesbihatlara milyarlar, trilyonlar kere sevap yazıyor. Ne güzel rab, ne güzel halık…

Ä°nsan bu dünyada geçici olduÄŸunun ÅŸuurunda olursa hiç durmaz. Hep Allah (cc) ile meÅŸgul olur, Kuran ile meÅŸgul olur. Sünneti seniyyeleri ihya eder. Salihlerle birlikte olur.

TembelliÄŸin bir diÄŸer sebebi de insanın tahkiki imana geçemediÄŸi içindir.  Ä°nsan kendi özüne, kendi hakikatine dönmediÄŸi müddetçe imanı taklitten öteye geçemez. Ä°nsanlar taklidi imandan öteye geçemedikleri için maalesef “inandıkları gibi yaÅŸamadıklarından dolayı yaÅŸadıkları gibi inanmaya baÅŸlar, kendisine göre bir dünya oluÅŸturur. Bunu da doÄŸru zanneder ama emri hak vaki olduÄŸu zaman çok geç kalmış olur.

Ä°nsanda tahkiki iman olduÄŸu zaman Allah’ın daima kendisini gördüÄŸünün bilincinde ahireti için çabalar. "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım."[7] Bizler bu dünya misafirhanesinde ev sahibi deÄŸiliz, kiracıyız zamanı geldiÄŸinde ev sahibi bizleri bu dünya evinden çıkaracaktır. Hayatın gayesi burası deÄŸil, ötesidir ve öte tarafta insan yüce divanda bu hayatın ve nimetlerinin hesabını verecektir. Ä°nsan ÅŸu fani dünyada kendini bir misafir bilir ve ona göre davranır Rabbine kulluk eder iki dünyanın mutluluÄŸuna ulaşır. Unutmayalım: "Ne kadar yaÅŸadığımız deÄŸil nasıl yaÅŸadığımız önemlidir" ve "Burada ne ekersek ahirette onu biçeceÄŸiz." Rüzgâr ekip fırtına biçenlerden olmak istemiyorsak Rabbimizin emirlerine kulak verip ona ibadet etmeliyiz.

Lâdikli Hacı Ahmet Efendiye soruyorlar;

“Efendim burada bizden baÅŸka kimse var mı?”

“Aman oÄŸlum, vallahi benim gördüÄŸümü görseniz burada ayak basacak yer bulamazsınız,” diyor.

Lâdikli Hacı Ahmet Efendi bizlere hal diliyle dikkatli olun kâinat öyle sizin sandığımız gibi bir dünya deÄŸil. Allah’ın yaratmış olduÄŸu varlıklar bütün âlemi kuÅŸatmış durumda. Onun için bu yaratılmışların içerisinde EÅŸrefi Mahlûk olan sensin ona göre davran. Demek istiyor.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri dediÄŸi gibi devamlı zikir üzere olalım. Yolda yürürken, iÅŸimizde gücümüzde iken her daim zikir üzere olalım. Bir defa la ilahe illallah demek ne büyük bir nimettir.

Abdülkadir Geylani Hz.leri;

“Ahiret sermayen olsun. Dünyayı ticaret yeri say. Zamanını sermayeni batırmamak için evvela ahiretine sarfet. EÄŸer fazla kalırsa onu da dünyaya harca, geçimini saÄŸla. Sakın dünyayı sermaye, ahireti ticaret saymayasın. Bunu yapınca namazını vaktinde kılamazsın. Kılsan da erkânını yerine getiremezsin. Rukûu belli olmaz, sücûdu belli olmaz. Çünkü senin için maksat dünya olmuÅŸtur. Yorgunluk gelir, uyursun. Namazın kazaya kalır, kılamazsın. Gece cife gibi yatar, sabahları tembel olarak kalkarsın. Nefis seni peÅŸinden sürükler, heva seni takip eder. Åžeytan artık sana hâkimdir. Böylece ahiretini dünyaya satmış olursun. Sen bu durumda nefsin kulu ve onun uÅŸağı olmuÅŸsun. Hâlbuki sen onu emrine alacak, terbiye edecek, doÄŸru yola getireceksin.” [8]BuyurmuÅŸtur.

MeÅŸâyıh-ı Kirâm

Ä°badette hantallık olursa bu üç sebebe baÄŸlıdır der. Ä°badette hantallık, üÅŸengeçlik, ağır-ağır davranmak, tembellik...

Birincisi: Seherleri Ä°hmal edenler. Gafil davranalar

Ä°kincisi: Sadık ve salihlerle beraber olacağı yerde dünyevi iptilalarla ve gafillerle beraber olanlar. Onlardan Medet umanlar.

Üçüncüsü: YediÄŸi lokmanın helali yetine dikkat etmeyenler. 

Tasavvuf yolu miskinlik, tembellik, baÅŸkalarının sırtından geçinme yolu deÄŸildir. Dava adamıyım, derviÅŸim diyene tembellik yakışmaz. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)  zamanında müslüman olan insanlar ona biat edince, Allah'ın emir ve yasaklarına riâyet edeceklerine ve tembellikte bulunmayacaklarına, tembellik yapmayacaklarına dair biat ediyorlardı.[9]

“Allah’ım! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlayıp ele avuca düÅŸmekten ve cimrilikten Sana sığınırım. Kabir azabından Sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden Sana sığınırım.”[10] Buyuruyor Hz. Peygamber.

DerviÅŸlik yolu aÅŸk yolu, çalışma yolu, mücadele yoludur. DerviÅŸler, Allah aÅŸkıyla çaba gayret gösterirler. Çalışmanın sonunda çıkan tüm eserler kullar beÄŸensin diye deÄŸil Allah beÄŸensin, Yüce yaratıcıya layık olabilmek içindir.

Ebu Ali Er-Rüzbari (ks) Hz.leri;

Tasavvuf bütünüyle cehd[11] ve emekten ibarettir. Ona vurdumduymazlık ve tembellik karıştırmayın.” Buyurmaktadır.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin devamlı söylediÄŸi gibi;

Gurrab gibi ötme ile

Tembel tembel yatma ile

Helal haram yutma ile

Cennet cemal bulunur mu?

 

Konuyla ilgili benzer sorular:

Her iÅŸi maneviyata teslim ettim deyip bir fiil göstermeden gelecek yardımı beklemek sonrada olmadı mı maneviyat izin vermedi demek doÄŸru bir davranış mıdır?

Ders alalı yaklaşık bir sene oldu. Manevi olarak ilerlemek istiyorum. Ä°lk ders aldığım sıralar çok coÅŸkuluydum, kendimi çok hoÅŸ hissediyordum. Åžimdi aynı coÅŸkuyu hissedemiyorum. Ä°lk günlerdeki yaÅŸadığım coÅŸkuyu tekrar nasıl kazanabilirim?

 

 



[1] Müslim, Ä°man,95; Tirmizî,Birr,17; Ebu Davud,Edeb,59

[2] Muflis: sözlük anlamı itibari ile iflâs eden, malını mülkünü batıran (kimse), parasız pulsuz, beÅŸ parasız (kimse)

[3] Müslim, Birr, H. No: 59

[4] Rabıta-i Mevt: Ölüm rabıtası

[5] Cum’a  Suresi 8

[6] (Ä°bn-iMace)

[7] Zariyat Suresi56-Bakara Suresi 21 Mülk  Suresi 2)

[8] Fütuhu'l Gayb 36. Makale

[9] Ahmed b. Hanbel, III, 322, 340, V, 325

[10] Müslim, Zikir, 50

[11] Cehd: çalışma, çabalama





Okunma Sayýsý : 1333

Soru Tarihi: 10/3/2021

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadýr.
Bir Yorum Yazýn
Adý Soyadý *
E-Posta *
Yorum *