Kur’an’ı AzimuÅŸÅŸanda kendilerine peygamber gönderilen toplumlara "ümmet" denilmiÅŸtir.

“Åžüphesiz ki senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik.” [1]

(Habîbim, yâ Muhammed!) Böylece (biz) seni, kendilerinden önce nice ümmetler geçmiÅŸ bulunan bir ümmet içinde gönderdik ki, sana vahyettiÄŸimizi onlara okuyasın; [2]

Hz. Peygamber (sav) Efendimizin ümmeti bütün insanlığı kapsar. Bu manada "ümmet" kelimesi, mümin kâfir bütün insanları ifade etmektedir. Kendilerine peygamber gönderilen ümmetlerden îmân edenler de etmeyenler de olmuÅŸtur. Îmân edenlere ümmet-i icabet peygamberin davetini kabul eden ümmet yani toplum, îmân etmeyenlere de îmâna davet edilen ümmet-i davet denir.

Bugünkü kafirlerin hepsi davet ümmetidir. Burada kast olunan islama davet edilen topluluklardır.

Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri;

"Bu ümmet (Ä°slâm ümmeti), diÄŸer ümmetlere karşı üstün kılındı" [3] buyurarak Ä°cabet ümmeti kast etmiÅŸ, icabet ümmeti ise peygamber efendimizin davetine icabet etmiÅŸ, Müslüman olmuÅŸ kiÅŸileri kapsar. Cenab-ı Rahman olan Yüce Allah’ımız

“Ä°çinizden hayra çağıran, iyiliÄŸi emredip kötülükten men eden bir ümmet (topluluk) olsun. Ä°ÅŸte onlar kurtuluÅŸa erenlerdir" [4]  buyurmuÅŸtur.

Dualarımızda “Ya Rabbi Ümmeti Muhammede yardım et dediÄŸimizde” Peygamber efendimiz (sav) Hz.lerine tabi olan icabet ümmetini kapsar. Ameller niyetlere göredir. Ne kadar ümmeti Muhammed desekte Allahu Teâlâ davet ümmetini devre dışı bırakarak bu duadan nasiplendirmez.

Ä°cabet ümmetin arasında, hiçbir ırkın veya rengin diÄŸerine üstünlüÄŸü düÅŸünülemez.

Allah-u Teala bizleri değişik renklerde, değişik milletlerden yaratmıştır. Bazılarımızın ten rengi, bazılarımız dilleri , bazılarımızın milletleri farklı;

“Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Åžüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır." [5]

Bu farklılıklar bir üstünlük alameti deÄŸil, bir tanışma kaynaÅŸma vesilesidir. Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri farklı memleketten evlenen bir derviÅŸine; “BaÅŸka memleketten evlenmen güzel olmuÅŸ. O belde deki insanlar ile hasbihal edip tanışarak, akrabalık baÄŸlarıyla dostluklar kurarsın. Cenab-ı Zül Celal Hz.leri ayeti kerimesinde;

“Ey insanlar! Åžüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir diÅŸiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en deÄŸerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Åžüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” [6] buyurmuÅŸtur.

Ä°nsanların farklı ırklardan olması bir üstünlük sebebi deÄŸil bir tanışma vesilesidir. Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri;

“Allah indinde en ÅŸerefliniz takvaca en ileri olanınızdır. Arabın Arap olmayan (acem) üzerine bir üstünlüÄŸü yoktur. Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüÄŸü yoktur. Beyaz derili olanın siyah derili üzerine bir üstünlüÄŸü yoktur, siyah derili olanın da beyaz derili üzerine bir üstünlüÄŸü yoktur. Üstünlük sadece takva iledir.” [7] BuyurmuÅŸtur.

Konuyla alakalı benzer sorular

Yıllardır ülkemizin güneydoÄŸusunda yaÅŸanan terör olaylarıyla ilgili düÅŸüncemiz nasıl olmalıdır? Bu olayları destekleyen milletleri toptan suçlamak doÄŸru mudur?

Abdullah Baba (ks) Hz.leri namazdan sonra nasıl dua ederdi?