SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
Kabz ve bast halleri ne demektir?
CEVAP
Sözlükte “el ile tutma, daralma, büzülme; tutukluk, durgunluk, sıkılma, tasalanma” gibi anlamlara gelen kabz, tasavvuf terimi olarak salikin bir anda kalbine gelen manevi sıkıntı, huzursuzluk sebebiyle hissettiÄŸi tutukluk ve durgunluk halini anlatır. [1]
Bast ise ümitle dolma, ruhen geniÅŸlik ve coÅŸkunluk, anlama ve kavramada açılma halidir.
Kabz daralmak, bast geniÅŸlemek ve ferahlamak demektir. “Allah hem sıkar(kabz); hem de açar (bast)“[2] ayetindeki kabz ve bastta da bu anlam vardır.
Ä°nsanoÄŸlu gün içeresinde Allah’ın Esma tecellileri içerisinde hayatını idame ettirir. Her bir davranışımıza durumumuza göre esma tecellileri farklı farklı gelir. Duygu ve düÅŸüncemizdeki farklılıklar da bunlardan kaynaklanır.
Duygu ve düÅŸüncelerimizdeki bu farklılıklar bazen yapmış olduÄŸumuz hatalar ve kusurdan dolayı olur. Bundan dolayı Allahu Teâlâ kulunu ruhen kabz eder ki beraberinde kulda daralma sıkıntı meÅŸakkatler hasıl olur. Bu kulun Allahu Teâlâ tarafından kendine gelmesi için bir uyarı, bir sığaya çekmesidir.
Kabz hali geldiÄŸi zaman eÄŸer kul yaptığı hatalardan, kusurlardan tövbe istiÄŸfar edecek olursa bu hal kiÅŸinin üzerinden kalkar. Allah’a yönelir, manen terakki eder. Bunun sonunda Allahu Teâlâ Zül Celal Hazretleri geniÅŸlik ve esenlik hali olan bast halini zuhur ettirir.
Bazen de yaptığımız güzel davranışlar vesairelerden ötürü Allahu Teâlâ bir bast hali verir ki bu bast hali bizde muazzam ÅŸekilde bir huzur ve sükûn meydana getirir. Allahu Teâlâ bu halin bu kulun üzerinde ÅŸükrün edasıyla karşılık bulmasını bekler. Bundan dolayı da ÅŸükredenleri Allahu Teâlâ över.
"Tarafımızdan bir nimet olarak. Ä°ÅŸte Biz, ÅŸükredenleri böyle ödüllendiririz.” [3]
Tıpkı tövbe istiÄŸfar edip te hatalarından dönenleri övmüÅŸ olduÄŸu gibi.
“Åžüphesiz ki Allah çok tövbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever.”[4]
Mevlana Hazretleri
“ Kabz hali olduÄŸunda derhal istiÄŸfar edin. Bast halinde de ÅŸükür hemen eda edin.”
Bu kabz hali her zaman bir hatandan yâda kusurdan dolayı meydana gelmez. Kulun Allah’a yaklaÅŸması, yakınlaÅŸması daha fazla yalvarması, kendisini yâd etmesi için ÅŸefkat tokatı olaraktan zuhur edebilir.
Tasavvufi olarak derviÅŸin bir makama ulaÅŸması için amelleri kendisine yeterli olmadığı zaman Allah’ı Zül Celal ve Tekaddes Hazretleri kula bazı sıkıntılar verir ki sabretsin sonucunda derecesini yükseltmeye bir sebep olsun.
Kabz hali celali, bast hali ise cemali bir tecellidir. Bunlar gece ve gündüz gibi birbirini takip eder durur. Bu iki hal insanın manevi yükseliÅŸinde iki kanat gibidir.
KuÅŸeyri Risâlesi’nde ÅŸöyle demektedir:
Kabz ve bast iki haldir ki; kulun, havf ve recâ halinden terakkî etme ölçüsündedir. Ârif-i billâh için kabz, mübtedî (yeni baÅŸlayan) için havf (korku) makamındadır. Ârif-i billâh için bast (ferahlık) mübtedî için, recâ (ümîd) makamındadır.
Konuyla Ä°lgili Benzer Sorular:
[1] Râgıb el-Ä°sfahânî, el-Müfredât, “bsṭ”, “ḳbż” md.leri; Kāmus Tercümesi, II, 1291; III, 22
[2] Bakara Suresi 245
[3] Kamer Suresi 35
[4] Bakara Suresi 222
Okunma Sayýsý : 1033 Soru Tarihi: 8/14/2021