Günümüzde yaÅŸanan bu olayların hemen hemen hepsi ÅŸer güçleri tarafından planlanmış, programlı, önceden koordine edilmiÅŸ birer projedir. Bu planların tek bir veçhesi olmadığı gibi Ekonomik, stratejik, siyasi, psikolojik olmak üzere birçok veçhesi vardır. Ä°nsanların top yekûn dikkatini bir noktaya çekip burada oyalandırırken, kendileri yapmak istedikleri emellerini bir bir yerine getirmektedirler. Bunun en son örneÄŸini korona virüsü olarak görmekteyiz. Bu ÅŸer güçleri, devletler virüs ile mücadele ederken ekonomik, sosyal olarak dünyaya kendi istedikleri yönde bir ayar vermektedirler. Amaç hem kendi zenginliklerini artırmak hem de bazı ülkeleri bertaraf ederek Siyasi, sosyal olarak yeni bir dünya düzeni kurmak istiyorlar.

Bu planları yapan aileler sistemli bir ÅŸekilde hareket etmektedirler. Yapacakları faaliyetleri Kehanetler gibi kitaplarla yada büyük bir iÅŸadamının aÄŸzından beÅŸ yıl sonra virüs çıkacak diye duyurmaktadırlar. Bizim saf Müslüman kardeÅŸimizde ya adamlara bak beÅŸ yıl öncesinden virüsün çıkacağını bildi yada ÅŸu Hristiyan kahinin kitabında yaÅŸanacaklar yazmakta demekte. Ortada yaÅŸananları ne tahmin eden var ne de bir bilen… Kendi yazdıkları filmi kehanet gibi ortaya koyarak insanları kendilerine baÄŸlamaktadırlar.

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri ahir zamanda ortaya çıkacak fitnelere dikkat çekerek, “ Ahir zamanda yangını çıkaranla, söndürmeye gelenler aynı kiÅŸilerdir. Dikkat ediniz.” Buyururlardı.

2010-2019 arasında bu ÅŸer güçleri ortaklaÅŸa pandemi raporları hazırladılar. Raporda konu olan yerler özellikle SaÄŸlık sistemi geliÅŸmemiÅŸ ülkeler, dünyanın her yerindeki kronik hasta ve bağışıklık sistemi güçsüz insanlar konu alınmış. Korona virüsü kimleri öldürüyor? Dikkat ediniz!

Bu meseleleri anlamak için Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin eÄŸitim tedrisatından geçmemiz lazım. Tabi olmamız lazım. Allah (cc) dinde ince bir anlayış sahibi kılması iÅŸte bu ÅŸekilde oluyor.

Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri

“Allah kimin için hayır dilerse onu dinde anlayış sahibi kılar. Ben yalnızca taksim eden bir kiÅŸiyim, veren Allah'tır. Allah'ın emri gelinceye (kıyamet kopuncaya) kadar bu ümmet Allah'ın emri üzere kalacak, muhalefet edenler onlara zarar veremeyeceklerdir.” [1]

Hz. Mehdi (as) çıkmasının alametleriyle alakalı olarak Rasulullah (sav) Efendimizin hadisi ÅŸerifleri baÅŸta olmak üzere evliyaullah ve Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin sözleri mevcuttur. Bu yaÅŸananları büyük bir doÄŸumun sancıları olarak görebiliriz. YavaÅŸ yavaÅŸ beklenen son yaklaÅŸmakta…

Bu son yaklaşırken Müslümanlar, derviÅŸler ne yapmalılar?

“Onlar (yani kâfirler) ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.”[2]

Bir gün gelecek Mescidi Aksanın semalarında ezanı Muhammedî’ye özgürce okunacak, Bir gün gelecek Mekke ve Medine eski ÅŸanlı günlerine dönecek, Bir gün gelecek dünyadaki tüm mazlumlar sevinecek, Bir gün gelecek aÄŸlayanlar gülecek. Bir gün gelecek Allah azze ve celle nurunu tamamlayacaktır.

Peki, biz bunun neresinde olacağız? O güne kadar ne yapacağız.

Müslümanların burada yapması gereken önce ÅŸahsında baÅŸlayıp sonra ailesi baÅŸta olmak üzere en yakın dairesinde Ä°slam’ı yaÅŸayıp en güzel ÅŸekilde temsil ederek tebliÄŸ etmesidir.

“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. Ä°yiliÄŸi emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz…”[3]

KiÅŸinin Allah rızası için önce nefsinin selameti sonra insanlığın selameti için mücadele etmesi gerekir.  Bu mücadele nasıl olacak? Tabi ki Evde yatarak, televizyon, telefon, sosyal medya karşısında olması düÅŸünülemez. YaÅŸayacağız, Çalışacağız, Aktaracağız…Nefsimize deÄŸil yolumuza tabi olacağız.

AÅŸk eri Mevlana’mızın dediÄŸi gibi

“EÄŸer ahir zaman afetlerinden, fitnelerinden kurtulmak istersen hiç gecikmeden bir mürÅŸid-i kâmilin eteÄŸini yakala ona sımsıkı yapış. O bu âlemde ölü ancak Allah ile diri olan bir kuldur ki Allah’ın gölgesi gibidir.”

Allah’ın izni inayetiyle bu yaÅŸananların bizler için selametlik getirecek. Åžer güçleri emellerine ulaÅŸamayacaklar. Bizler ne olursa olsun umutsuzluÄŸa düÅŸmeyeceÄŸiz. Ne olursa olsun pes etmeyeceÄŸiz. Müslüman olaylar karşında erimez, vakarlı olur. Hayatın geçici ve her ÅŸeyin Allah (cc) dilemesiyle olduÄŸunu bilir, karanlığın ardından aydınlığın geleceÄŸinin idrakindedir. Çünkü Müslüman “Åžüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.”[4] Ayeti kerimesin fehvasınca yaÅŸar.

Bizleri bunları niye yazıyorsunuz diyenlere de Sünneti Rasulullah tan örnekler vermek istiyoruz.

Ä°slam’a ve Müslümanlara açıkça savaÅŸ açan gayri müslimleri ve onların Müslüman kılığına bürünmüÅŸ münafık dostlarını, yeri geldiÄŸinde eleÅŸtirmek, onların kötü iÅŸlerinin çirkinliklerini ortaya koymak gerekir. Nitekim Allah Resulü baÅŸta Hasan b. Sabit (ra) olmak üzere bazı ÅŸair sahabilerden Ä°slam’a ve ÅŸahsına saldıran kimseleri yermelerini emretmiÅŸtir.

Ä°mam Rabbânî bir müridine yazdığı mektubunda ÅŸöyle der:

“Aziz dostum! KureyÅŸ kâfirleri azgınlıkları ve ebedî saadet karşısın­daki nasipsizlikleri sebebiyle ehl-i Ä°slâm hakkındaki hiciv ve sövgülerini artırdıklarında Rasulullah (sav) bazı Müslüman ÅŸâirlere kafirlerin ÅŸerlilerini hicvetmelerini emretti. Bu emri alan ÅŸair Rasulullah’ın (sav) huzurunda minbere çıkar topluluk içinde ÅŸiir­ler söyleyerek kafirleri hicvederdi.”[5]

Hz. Peygamber -Hasan b. Sabit’i kastederek ÅŸöyle buyururdu:

“ O, bu ÅŸekilde kâfirleri hicve devam ettiÄŸi sürece Rûhu’l-kudüs (Cebrail) onunla beraberdir.”[6]

Konuyla ilgili benzer sorular:

Ülkemizde ve bütün dünyada görülen Korona Virüsü hakkında bilgi verir misiniz?

Fitne nedir? Ülkemizde ÅŸu an olanlar fitne midir? Fitne zamanı Müslümanlar nasıl davranmalıdır?