SORU ARA

SORULAN SORU

Cemaat olmanın önemi nedir? Kadınlara da cemaat sevabı var mıdır?

CEVAP

Yüce dinimiz Ä°slam birlik berberliÄŸine büyük ehemmiyet vermiÅŸ, bu birlik beraberliÄŸin tahsis olması için Cenab-ı Zülcelal Hz.leri Kuran-ı Kerimde yer alan birçok ayet-i kerimesinde bizlere cemaat olmamızı emretmiÅŸtir.

Hepiniz toptan, Allah’ın ipine (dinine) sımsıkı sarılın, bölünüp ayrılmayın.[1]

Ä°slam’da birlik beraberlik o kadar önemlidir ki hafta da bir Cuma namazlarımızın cemaatle kılınması farzdır. KiÅŸi “ben evde kılıyorum” diyemez. Hakeza Bayram namazlarımızı cemaatle kılmak vaciptir.

Peygamber Efendimiz (sav) ÅŸöyle buyuruyor.

“Bir kimsenin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde ve çarşı pazarda kıldığı namazdan yirmi beÅŸ kat daha fazladır. O kimse abdestini güzelce alıp, sonra sadece namaz kılmak maksadıyla mescide giderse attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir hatası da silinir. Namazını kıldıktan sonra abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde kaldığı müddetçe, melekler ona:

Allah’ım! Ona rahmetinle muamele et, ona acı; diyerek dua etmeye devam ederler. O kimse namazı beklediÄŸi sürece namazda imiÅŸ gibidir.” [2]

Cenab-ı Zülcelal Hz.leri birlik beraberliÄŸi o kadar deÄŸer veriyor ki cemaatle kılınan namaza yirmi beÅŸ kat daha fazla sevap veriyor.

Özellikle günümüzde cemaat olmaya, cemaatle namaz kılmaya verilen ehemmiyet neredeyse yok denilecek seviyede iken Allah Resul’ünün bu sünneti seniyyesini yerine getirmek biz Müslümanlar için büyük önem arz etmektedir. Zira Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz;

“Vakit namazlarından birini cemaatle kılan kimse, gırtlağına kadar ibadetle dolu hale gelir.” [3] BuyurmuÅŸlardır.

Buna da bir misal getiren Resulullah (sav);

“Biriniz sünnet ve vaciplerini yerine getirerek güzel bir abdest alıp, sadece namaz kılmak niyetiyle evinden camiye gitmek için yola çıkarsa, her sol ayağını atmakla bir günahı silinir. Her saÄŸ ayağını atmakla da bir sevap yazılır. Bu hal camiye varıncaya kadar devam eder. Müminler yatsı ve sabah namazlarındaki sevap derecelerini bilmiÅŸ olsalardı, emekleyerek bile olsa gelip (bu namazları) cemaatle camide kılarlardı.”

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri cemaat olmanın önemi hakkında bahsederken;

Cenabı Zülcelal Hz.leri;

“Benim ibadethanem cami ve mescitlerimdir. EÄŸer yetiÅŸirseniz her türlü ibadeti yaparsınız. Bir saf içinde kırk kiÅŸi varsa birisi benim evliyam olur, dua ettiÄŸi zaman icabet olur ve hepinizin duasını kabul ederim” buyuruyor.

CemaatleÅŸmemizi söylüyor Rabbimiz bize. Cemaat olmamız gerekiyor kardeÅŸlerim!

Safları kontrol edip, gelemeyen kardeÅŸimizin ardını aramamız gerekir. Bir gün Resulullah Aleyhisselatü Vesselam Hazretleri;

Saflarınızda noksanlık var mı, diye ashabına sorar.

Sahabeler;

Evet, Ya Resulullah! Åžeyban gelmedi, derler.

Resulullah (sav);

Gidin getirin bakalım, buyurur. Şeyban yaşlı piri fani bir zattır. Getirirler.

Resulullah (sav);

“Ä°ki gündür mescide gelmiyormuÅŸsun Ya Åžeyban. Acep ola hasta mıydın, sıkıntın elemin kederin nedir, bir ihtiyacın mı var?”, deyince,  Åžeyban aÄŸlamaya baÅŸlar ve:

–Gözlerimde fer kalmadı, dizlerimde derman kalmadı. Ben öldüÄŸüm zaman Muhammed’i nasıl göreceÄŸim? Ya Rabbi! O, Senin Habibin Cennet’teki en güzel yerde. Acep ola Cennet’e mi gideceÄŸim, Cehennem’e mi gideceÄŸim. O mübarek cemalini nasıl göreceÄŸim. Onun için aÄŸlıyorum üzülüyorum, onun için gelmedim, diye cevap verir.

Derhal Cebrail Aleyhisselam gelir ve Allah’ın (cc);

“Ya Habibim Ahmet Resulüm Muhammed! KiÅŸi sevdiÄŸiyle beraberdir hem bu dünyada hem de ahirette”  buyurduÄŸunu, iletir.

Onlar cemaat olmak için çaba harcamışlar, aralarında birisi cemaate dâhil olmadı mı, arayıp sormuÅŸlar. Bizler namaz da olsun toplu zikrullahlarda olsun gelmeyen bir kardeÅŸimizi merak edip niye gelmediÄŸini öÄŸrenip derdine derman olmaya çalıştık mı?

Bir kutsi hadis de Cenabı-ı Zülcelal Hz.leri;

“Bir kimse, Beni içinden anarsa, Ben de onun zatını anarım. Beni bir cemaat içinde ananı, Ben de cemaat içinde anarım. Ama onun cemaatinden hayırlı bir cemaat içinde. Bir kimse, kendi varlığı ile Beni anarsa, Ben de, Ben olarak anarım.”[4]

Muhiddin el- Arabi Hz.leri cemaatin önemini bahseden bir sohbetlerinde;

Hak Teâlâ Hazretleri bütün insanlığa ÅŸamil bir tavsiye olarak ÅŸöyle buyurur:

“O (Allah), “Dini doÄŸru anlayıp hükümlerini uygulayın ve o hususta tefrikaya düÅŸmeyin!” diye, din esasları olarak Nuh’a emrettiÄŸini, hem sana vahyettiÄŸimizi, keza Ä°brahim’e, Musa’ya, Ä°sa’ya emrettiÄŸimizi sizin için de din kıldı.” [5]

Bu ayeti kerimede Allah-u Teâlâ, her zaman ve herkes için geçerli din olan “din”i dosdoÄŸru bir ÅŸekilde ayakta tutmayı ve bu hususta birlik ve beraberlik içinde olup ayrılığa düÅŸmemeyi emrediyor.

Zira Allah’ın eli (kudret rahmet ve bereketi) cemaatle beraberdir. [6]  Bir diÄŸer hakikat de ÅŸudur: Sürüden ayrılanı kurt kapar.

Hikmet sahibi bir zat, ölümünün yaklaÅŸtığını sezince, çocuklarını toplayıp nasihat etmek istedi ve;

-OÄŸullarım! Åžimdi her biriniz gidin ve bana birer deÄŸnek bulup getirin, dedi. Çocukları deÄŸnekleri getirince onları bir deste ÅŸeklinde baÄŸlayıp;

-Haydi, bu desteyi kırmaya çalışın bakalım, dedi. Çocuklar kırmaya güç getiremeyince bağı çözdü ve deÄŸnekleri bir bir ayırıp;

-Alın ÅŸimdi kırın, dedi. Çocuklar teker teker deÄŸneklerin hepsini kırdılar. Bunun üzerine oÄŸullarına dönerek dedi ki;

-Ä°ÅŸte böyle çocuklar! Benden sonra siz kardeÅŸler olarak birlik ve beraberlik içinde olursanız size kimse zarar veremez ve size üstünlük saÄŸlayamaz. Fakat parça parça olursanız, iÅŸte o zaman düÅŸmanlarınız fırsat bulur ve sizi mahveder.

Dini yaÅŸatmak isteyenlerin durumu da aynıdır. Dini dosdoÄŸru yaÅŸamak ve yaÅŸatmak hususunda topluca gayret sarf eder, tefrikaya düÅŸmezlerse hiçbir düÅŸman onlara üstün gelemez. Ä°nsanın kendisi hakkında da aynı durum geçerlidir.

Cemaat olmak, birlik olmak çok önemlidir. Sadece namazda cemaat olmak deÄŸil hayatımız her devresinde cemaat olmak önemlidir. Buna yaptığımız toplu zikrullahlarda dâhildir. Åžimdi bazı derviÅŸ kardeÅŸler nefislerine uyup toplu zikrullahlara dâhil olmuyorlar. Dâhil olmadıklarının sebebini açıklarken “biz evde evradı ÅŸeriflerimizi çekiyoruz ”diyorlar. Bir bakıma kendilerini kandırıyorlar.

Cennet Mekân Üstadımız Abdullah Baba (ks) Hz.leri; Bir derviÅŸ her gün dersini çekse ama toplu zikrullahlara iÅŸtirak etmese manen eksik kalır. Bir derviÅŸ de günlük derslerinde çekmekte aksaklık gösterir ama toplu zikrullahları kaçırmaz her hafta dahil olursa yine manen eksik kalır ama birinci derviÅŸten üstün olur. Maneviyat ikinci derviÅŸi sever. Neden, Cemaatte rahmet vardır, bereket vardır, ihsan vardır. Cemaate dahil olanları Allahu Teala sever. Hz. Ömer Efendimiz ne güzel demiÅŸ;

“Cennetin yolunu arayan cemaate sarılsın. Åžeytan, tek kiÅŸiyle beraberdir”

Cemaatin her ferdi “Ä°man etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiÅŸ olmazsınız” [7] hadis-i ÅŸerifinin gereÄŸini yerine getirmeli ve Allah’a ulaÅŸmak için el ele verip, birlikte çalışmalıdır. Mümin kardeÅŸinin Allah yolunda ilerlediÄŸini gördükçe mutlu olmalı, Allah’a ÅŸükredip onun gibi olmak için ve onun bu yolda daha da ilerleyebilmesi için dua etmelidir. Cemaat ehl-i olanlar, gerekirse birbirlerine basamak olup, bu yolda ilerlemeye çaba harcamalıdırlar. MürÅŸitlerin verdiÄŸi nasihatleri dikkatli dinlemeli, birbirlerine sürekli öÄŸrendiklerini telkin etmelidirler. ÖÄŸrendikleri ile amel etme hususunda birbirlerine öncü olmalıdırlar.

İkinci sorunuza gelince; Kadınlara da cemaat sevabı var mıdır?

Kadınlar da aynı ÅŸekilde yirmi yedi derece sevap alırlar ancak "Kadının evinin içinde kıldığı namaz, evinin avlusunda kıldığı namazdan daha efdaldir (daha faziletli, daha makbuldur.) Evinin avlusunda kıldığı namaz [mahalle] mescidinde kıldığı namazdan daha efdaldir. Evleri onlar için daha hayırlıdır." [8]Hadis-i ÅŸerifini de unutmamak gerekir. 

Kadına zorluk olmasın ya da fitneye mahal vermesin düÅŸüncesiyle kimi ibadetlerin kadınların üzerinden düÅŸürülmesi sevaplardan da mahrum kalacağı anlamı taşımaz.

Günümüzde dini yaÅŸantımızda bazı yanlış anlaşılmalar yer almaktadır. ÖrneÄŸin; Peygamber Efendimiz (sav); Cuma günü gusletmek vaciptir. [9] Buyurmaktadır.

Hadisi ÅŸerifte erkekler gusül abdesti alacak diye bir ibare yoktur. Kadın erkek olarak yani “kadınlar gusl almaz erkekler alır” diye ayrılmamıştır. Yâda “Cuma namazı kılanlar alır kılmayanlar almaz” diye de ayrılmamıştır. Kadını da erkeÄŸi de baÄŸlar.

Zamana baÄŸlı olan ibadetler vardır. Cuma günü gusül almak bunlardan biridir. Mekâna baÄŸlı olan ibadetler vardır.  Mesela Tahiyyatü’l Mescid namazını evde kılamazsın. Åžarta baÄŸlı olan ibadetler vardır. Küsûf ve Husuf namazı gibi. Ay tutulması ya da güneÅŸ tutulması olmadan bu namazları normal bir vakitte kılamazsın.

Her ibadetin bir yeri zamanı ve ÅŸartı vardır. Cuma namazında zaman esastır. Kadına da erkeÄŸi de aynı derecede baÄŸlar. Allah yüklediÄŸi sorumluluklarda da vereceÄŸi mükâfatlarda da kadını erkeÄŸi birbirinden ayırmamıştır.

Ahzab suresinin 35. Ayetinde ne güzel buyurmuÅŸtur Cenab-u Zülcelal Hz.leri;

“Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doÄŸru erkekler ve doÄŸru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; iÅŸte Allah, bunlar için bir maÄŸfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” [10]

 



[1] Al-i Ä°mran Suresi, 103

[2] Buhârî, Ezân 30

[3] Ä°. Gazali

[4] Muslim

[5] Åžura Suresi13

[6] Tirmizi, Fiten,7

[7] Müslim, Îmân 93-94; Tirmizî, Et'ime 45; Ä°bni Mâce, Mukaddime 9

[8] Mecmaü'l-Enhür, 1: 109.

[9] Buhari, Müslim, Ebu Davud

[10] Ahzab Suresi 35




Okunma Sayýsý : 4976

Soru Tarihi: 6/18/2016

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadýr.
Bir Yorum Yazýn
Adý Soyadý *
E-Posta *
Yorum *