SORU ARA

SORULAN SORU

Üçler, Yediler, Kırklar ve Rica-ül Gayb erenleri hakkında bilgi verir misiniz?

CEVAP

Allahu Teala Araf süresi 181 ayeti kerimesinde buyurduÄŸu;

 

 وَمِمَّنْ خَلَقْنَا أُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهِ يَعْدِلُونَ  (Ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn (ya’dilûne).

 

“ Yarattıklarımızdan hakka hidayet eden ve adaleti hak ile yerine getiren bir topluluk vardır.” 

 

Ayeti kerimesinin fehvasınca; peygamber varisi olup, bu âlemin manevi sevk idaresinde vazifeli olan, tasarruf sahibi gizli ve aÅŸikâr veliler topluluÄŸuna ricâlü’l-gayb erenleri denir.

 

Allahu Teâlâ Hz.leri dünyanın cismanî düzenini saÄŸlamaları için bazı insanların çeÅŸitli görevler üstlenmesini takdir ettiÄŸi gibi âlemdeki manevi ve ruhanî düzenin korunması, hayırların temini, kötülüklerin giderilmesi için de sevdiÄŸi bazı kullarını görevlendirmiÅŸtir. Herkes tarafından kolayca tanınmadıkları veya gizli olan hakikatlere, sırlara vâkıf olduklarından dolayı ricâlü’l-gayb adı verilen bu seçkin kiÅŸiler arasında bir düzen ve bir hiyerarÅŸi vardır.

 

Ricâ-ül gayb erenleri dediÄŸimiz zatların bulundukları ortama Rasulullah (sav) Efendimiz ’in ruhaniyeti gelerek baÅŸkanlık eder. Rasulullah (sav) olmadığı zamanlarda zamanın kutbu olan zat baÅŸkanlık eder.

 

Onların bulunduÄŸu o topluluÄŸa “Divan ı Salihin” Salihler Divanı derler.

 

Ricâlü’l-gayb erenlerinin içerisine bazen Müslüman olan cinlerden ve   Melaike-i Kiram Hazeratından katılanlar da olur. 

 

Ahmed b. Hanbel’in Müsned’i ile Hâkim Tirmizî’nin eserlerinde üçler, yediler ve kırklar gibi deÄŸiÅŸik isimlerle anılan gayb erenleri sayılmıştır:

 

“Bu ümmet içerisinde kırk kiÅŸi Ä°brahim (a.s)’ın meÅŸrebi üzerinde, yedi kiÅŸi Musa (a.s)’ın meÅŸrebi üzerinde, üç kiÅŸi Ä°sa (a.s)’ın meÅŸrebi üzerinde, bir kiÅŸi de benim (Muhammed aleyhisselam’ın) meÅŸrebim üzerinde bulunur. Bunlar mertebelerine göre insanların efendisidirler.” [1]

 

Yine bildirildiÄŸine göre Allah (cc) bunlar vasıtasıyla yaÄŸmur yaÄŸdırır, rüzgâr estirir, belaları defeder, mahlûkatının rızıklarını temin eder. [2]

 

 Ä°bn Mes’ûd’a sorulunca:

 

“Çünkü onlar Allâhu Teâlâ’dan, ümmetlerin çoÄŸaltılmasını isterler, Allah da çoÄŸaltır. Büyük bir nezâket içerisinde duâ ederler; yaÄŸmur yaÄŸmasını isterler, yaÄŸmur yaÄŸar; onlar isterler, yeryüzünde türlü nebat biter; onlar duâ ederler, onların sâyesinde türlü belâlar def olunur”  buyurarak bu zatların yapan deÄŸil yapılmasına duaları ile vesile olan kiÅŸiler olduÄŸunu bildirmiÅŸtir ki; Onlara bu kudreti ve izni veren Allahu Teâla Hz.leridir. Güç ve kudret sahibi olan Allahtır. AÅŸağıda ki kutsi hadis, bu hadisin delili niteliÄŸindedir.

 

“Velilerimden birisine düÅŸmanlık eden kimseye ben harp ilân ederim. Kulumu bana en çok yaklaÅŸtıran ÅŸey, farz kıldığım ibâdetleri yapmasıdır. Nâfile ibâdetlerle de bana o kadar yaklaşır ki, nihâyet ben o kulumu severim. Sevince de artık onun duyan kulağı olurum, o benimle iÅŸitir. Gören gözü olurum, o benimle görür. Eli olurum, o benimle dokunur. Ayağı olurum, o benimle yürür. Kalbi olurum, o benimle anlar. Söyleyen dili olurum, o benimle konuÅŸur. NE DÄ°LERSE ONU YERÄ°NE GETÄ°RÄ°RÄ°M. HERHANGÄ° BÄ°R ÅžEYDEN BANA SIÄžINIRSA BEN ONU MUHAFAZA EDERÄ°M.” [3]

 

Müslim’in rivayetiyle Efendimiz (sav) bu zatların vasıfları ile ilgili ÅŸöyle buyurmuÅŸtur:

 

“Onlar kimseyi kınamazlar. Bidat ehli deÄŸildirler. Sözü uzatmazlar, aÄŸdalı söz söylemezler. Nâil oldukları nimetlere, çokça namaz, oruç ve sadakayla eriÅŸmemiÅŸlerdir. Ancak, cömertçe davranmaları, kalplerinin huzuru ve ümmete nasihatleriyle ulaÅŸmışlardır.”

 

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri bu konuda kendilerine sual edildiÄŸinde;

 

“Kutup, Rasulullah (sav) Hz.lerinin varisi, onun neslinden gelen mübarek bir zattır.

 

Üçler, Yediler, Kırklar ve Rica-ül Gayb erenleri vardır.  Bunların başında Kutbul Aktab’lık hizmeti ile her asırda bir zât vazifeli olur. Allah-ü Teâlâ Hazretlerinin lütfu ile “HALÄ°FETULLAH” olup, iki cihanın tasarrufu bizzat kendisine ihsan buyrulur. Ve dilediÄŸi gibi tasarruf eder.

 

Kutbul Aktab’ın sağında Gavs-ül azam, solunda Kutb-ul ulâ tabir olunan zât bulunur. Bunlar üçler olarak tabir edilirler. Biri havada, biri karada diÄŸeri de denizde görevlidir.

 

Yediler ise; Cenab ı Zülcelal Hazretleri yedi kıtaya nazar etti de   yedi mübarek zatı görevlendirdi. Bunlarda Allah-ü Teâlâ’nın ihsanı ile Kutbul Aktab’a hizmet ederler.

 

Cennet Mekân Abdülhamit Han’ın tahtan indirilmesinden sonra evliyaullahtan tasarruf Cenab-ı Zülcelal Hazretleri tarafından alınmıştır. Tasarruf alınmazdan evvel Allah’ın izni inayetiyle evliyaullahta tayy-i mekan, tayy-i zaman hadiseleri vuku bulmaktaydı. Ä°ster padiÅŸah olsun ister derviÅŸ bir kötülük yaptığı zaman onu hemen yanında bulunur onları ikaz ve irÅŸad ederlerdi.

 

Abdülhamit Han’ın tahtan indirilmesine Müslümanların manevi olarak tepki vermemelerinden ötürü tasarruf alınarak ümmeti Muhammed bir nevi cezalandırılmaktadır. Evliyaullah tasarrufu kendi heva hevesi için kullanmaz. Kim için kullanır? Ümmeti Muhammed için kullanır, faydası kime yine sizlere. Åžimdi ise nazar vardır, sevgi vardır, muhabbet vardır.” BuyurmuÅŸlardır.

 

Rabbim cümlesinin bu dünyada himmetlerini, füyûzât-ı rabbâniyyelerini, merhametli nazarlarını ahirette ÅŸefaatlerini üzerimizde daim eylesin.



[1] Müsned, c.5, s.322; KeÅŸfü’l-Hafâ, c.1, s.23, h.35

[2] Câmiu’s-SaÄŸir, h.3674; Kenzü’l-Ummâl, h.20343; Müsned, c.6, s.256

[3] Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 2042




Okunma Sayýsý : 7301

Soru Tarihi: 2/21/2016

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadýr.
Bir Yorum Yazýn
Adý Soyadý *
E-Posta *
Yorum *