SORU ARA

SORULAN SORU

Müslüman olmayan kiÅŸilerin bu dünya da yaptıkları iyilik ve kötülüklerin ahiret hayatı için bir faydası var mıdır?

CEVAP

Umum mülkün yegâne sahibi, tek hâkimi Allah-ü AzimüÅŸÅŸân'dır. O Sultan-ı Ezel ve Ebeddir, kendi mülkünde elbette dilediÄŸi gibi tasarruf eder. Ama Hakim olan Yüce Allah rahîmâne ve âdilânedir. Hiç kimse O'nun mahlûkatına O'ndan baÅŸka ÅŸefkatli ve merhametli olamaz. Bir insanın Cennete girebilmesi için iman etmesi lazım gelmektedir.

 

Peygamber Efendimiz (sav) bir hadislerinde

 

"Ä°man etmedikçe cennete giremezsiniz." (Müslim, Ä°man, 93), buyurmaktadır.

 

Ä°manlı olup da iÅŸlediÄŸi günahlardan dolayı cehenneme girenlerde cezalarını çektikten sonra gidecekleri yer ise cennettir.

 

"Kalbinde zerre kadar îman bulunan kimse cehennemden çıkacaktır." (Müslim, Ä°man, 304)

 

Öyleyse îman nedir?

 

Bu suâle Peygamber Efendimiz (sav), Hz. Cebrail'in suali üzerine ÅŸöyle cevap verir:

 

"Allah'a, Allah'ın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrına, ÅŸerrine inanmandır." (Müslim, Ä°man, 1)

 

Öyle ise Amentü’de bildirilen altı ÅŸarta inanmak ve beÄŸenmek, yalnız Müslümanlığın hak, diÄŸer bütün dinlerin bâtıl, geçersiz olduÄŸuna inanmak ÅŸarttır. Allahu Teâlâ, eski hak dinleri nesh ettiÄŸini yani yürürlükten kaldırdığını, ÅŸimdi hak din olarak sadece Ä°slam’dan razı olduÄŸunu Kur’an-ı kerimde açıkça bildirmektedir.

 

Cennet sekiz kat cehennem ise yedi kat yaratılmıştır. Allah’ın rahmeti gazabını geçmiÅŸtir. Nasıl inanan müminler iÅŸledikleri ecir ve sevapların derecelerine göre cennetin katlarında yer alacaksa. Ä°man ehli olmayan insanlarda yaptıkları iÅŸlere göre cehennemin alt katlarında sıralanacaklardır. Cennettekilerin, ihlâslarına ve amellerine göre dereceleri farklıdır. Peygamberlerle, ÅŸehitlerle sıradan bir Müslüman’ın derecesi aynı deÄŸildir. Cehennemdeki kâfirlerin durumu da böyledir. Firavun gibi ilahlık davası güdüp yeni doÄŸan masum çocukları kesen bir zalimle, kendisinden baÅŸka hiç kimseye zararı olmamış, topluma çeÅŸitli hizmetler veren bir kâfirin durumu aynı deÄŸildir.

 

Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer gurup ayrılmıştır.(hicr/44)

 

Cehennemin yedi tabakadan oluÅŸup hafiften ÅŸiddetlisine doÄŸru sıralanması, cehennem ehlinin amellerinin de deÄŸerlendirilmeye tabi tutulduÄŸunu gösterir.

 

Cehennem tabakalarına ait yedili tasnif sisteminde azabı en hafif olan en üst tabakadır. Sünnî âlimlere göre burası günahkâr müminlerin azap yeri olacak, bunların azabı sona erdikten sonra ise boÅŸ kalacaktır.

 

Åžeyh-i Ekber Muhyiddîn-i Arabî (ks) Hz.leri; “Cehennem boÅŸ kalacaktır” dediÄŸi rivayet edilir. Åžeyh-i Ekber maksadı bu en süt tabakadır. (Ruhul Beyan 10/229)

 

Allah’ın sonsuz adaleti bütün cehennem ehlinin eÅŸit bir ÅŸekilde yanmasına müsaade etmez. Zira cehennemde ebedi kalacaklar içinde insanlığa büyük hizmetleri ve iyilikleri dokunmuÅŸ kimseler olduÄŸu gibi insanlığa büyük zulüm ve haksızlıklar yapanlar da olmuÅŸtur; ikisinin müsavi tutulması sonsuz adalet ile baÄŸdaÅŸmaz.

 

Ebu Cehil cehennemin en alt katında, ezam ve elim en ÅŸiddetlisini mazhar olacakken, ilmî keÅŸifleri, faydalı teknikleri miras bırakan ilim adamlarının azabı daha az olup cehennemin üst katların da yer alacaktır. Ä°manları olmadığı için cehenneme girenlerin, azap derecelerinin farklı olması Ä°lâhî hikmet ve adaletin icabıdır.

 

Rablerini inkâr edenlerin durumu ÅŸudur: Onların iÅŸleri, fırtınalı bir günde rüzgârın ÅŸiddetle savurduÄŸu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir ÅŸeyin (ahirette) yararını görmezler. Ä°ÅŸte bu, derin sapıklıktır.(Ä°brahim 18)

 

Bazı Müslümanlar ÅŸuursuzluktan ve ilim eksikliÄŸinden dolayı Allah ÅŸu elektriÄŸi bulandan razı olsun, Allah rahmet eylesin gibi sözler sarf ediyor. Oysa Edison kanıya göre Allah’ı kabul etmeyen ateist birisidir. Onun Ateist olduÄŸunu bile bile dua etmek, rahmet okumak kiÅŸiyi küfre sokabilir. Ölen bir gayri müslimin arkasından “Allah rahmet eylesin” veya “mekanı nur olsun” veya “kabri nur olsun” gibi ifadeler dinimizce uygun deÄŸildir.

 

Konuya açık bir örnek teÅŸkil etmesi için Cennet Mekan Üstadımız Abdullah Baba Hz.lerinin hayatından bir anekdot aktaralım;

 

Abdullah Baba Hz.leri evinde iken bir gece telefonu çalar. Geç vakitte çalan telefon, ev halkını tedirgin eder. Mübarek telaÅŸlanmamaları gerektiÄŸini söyleyip: ‘Bizi bu saatte ancak meczup derviÅŸlerden birisi aramıştır’ diyerek telefonu kaldırır. Telefonun diÄŸer tarafında, Ä°zmir Tire’den bir meczup, çok telaÅŸlı bir halde Abdullah Baba Hz.lerine ÅŸöyle der:

 

─ Efendim! Çok zor durumdayım, bana yardım edin. Efendim gecenin bu vaktine kadar beni manen uyutmadılar, kan ter içinde kaldım ne yapacağımı bilemedim sizi aradım, der.

 

Abdullah Baba Hz.leri:

 

Evladım sen bu gün ne yaptın nerelere gittin? diye sorar.    

      

─Efendim, bu gün kabristan ziyaretine gittim. Oradaki ölmüÅŸlerimizin ruhlarına Fatiha gönderdim, ondan sonra da evime geri döndüm,

 

Abdullah Baba Hz.leri:

 

─ Tamam, evladım sen ÅŸimdi telefonu kapat birazdan “tekrar ara” buyururlar. Aradan bir müddet geçtikten sonra, Abdullah Baba meczubu telefonla arar ve der ki:

 

Evladım, sen bugün Müslüman mezarlığına gittin, onlara Fatiha gönderdin öyle deÄŸil mi? diye sorar.

 

Meczub;

 

─ Evet, Efendim”

 

─ Abdullah Baba Hz.leri

 

Peki! Sen mezarlıktan çıkarken, orada bulunan gayr-i Müslim mezarlığının yanından geçerken, “Bunlar da Allah’ın kulları, bunların ruhlarına da hediye edivereyim” dedin mi? diye sorunca,

 

O kardeÅŸimiz hayrete düÅŸer ve ÅŸöyle der:

 

─ Efendim ben size bunu anlatmamıştım ama gerçekten böyle söyledim.

 

Abdullah Baba Hz.leri,

 

Evladım sana sabaha kadar eziyet edenler Mezhep imamlarımız idi. Sebebi de senin bu hareketindir. Önce Ä°mam Azam Hazretleri, Ä°mam Åžafii Hazretlerine sordu: ‘Ya Ä°mam sen böyle bir içtihat yaptın mı?’ O da: ‘Hayır yapmadım’ dedi Ä°mam Åžafii, Ä°mam Malik Hazretlerine sordu. O da: ‘Hayır’ dedi. Ä°mam Malik de Ä°mam Ahmed b. Hanbel Hazretlerine sordu. O da: ‘Hayır yapmadım’ dedi. Ä°ÅŸte evladım seni sabaha kadar birbirlerine atıp durdular. Sen ÅŸimdi tövbe et, gayr-i Müslim’lere göndermiÅŸ olduÄŸun fatiha ve ihlâs-ı ÅŸerifleri Müslümanlara hediye et, inÅŸallah düzelirsin, buyurur. ( Abdullah Gürbüz (ks) Hayatı Kitabı)

 

Cennet Mekan Efendim; “Allah’a, peygamberine, dinine , mukaddesatına sövenlere Allah’ın rahmeti ulaÅŸmaz. Siz onlara rahmet gönderseniz de onların fenalıkları  aranızda tıpkı cam gibi bir perde olurda ulaÅŸmaz evladım. Onların ruhları habis ruhlardır.” buyururlardı.

 

Gayri Müslime rahmet okunmaz. Bunun ahirette de cezası çok büyük olur.

 

Allah kâfirlerin amellerinden razı deÄŸildir, ama bu onların amellerinin karşılığının verilmesine bir engel deÄŸildir. Nitekim dünyada kâfirler fıtri ÅŸeriata uymalarının mükâfatını peÅŸinen bu dünyada alıyorlar. Allah dürüst ve çalışkan bir Hristiyan tüccarına bu dünyada nasıl mal ve servet veriyor ise, ahirette de oraya münasip bir ceza indirimi yapabilir. Åžüphesiz din gününün sahibi Allah-ü Teala Hz.leridir.

 

En iyisini en doÄŸrusunu Yüce Allah Bilir…




Okunma Sayýsý : 3302

Soru Tarihi: 1/20/2016

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadýr.
Bir Yorum Yazýn
Adý Soyadý *
E-Posta *
Yorum *