SORULAN SORU

Namaz ile ilgili hadislerden birinde "namazı olmayanın dini yoktur" sözünü nasıl anlamalıyız? Ve amelsiz iman olur mu?

CEVAP

Resullahın Efendimizin;

"Namazı terk edenin dini yoktur."[1]

"Namazı olmayanın dini yoktur." [2]

Hadislerinde “dini yoktur” sözünü kelime manası olarak bakamayız. Peygamber Efendimiz (sav); Ä°man eden kiÅŸi namaz kılmazsa ya da terk ederse kiÅŸinin varacağı sonu anlatmak istemektedir. Kast olunan, namazı olmayan kiÅŸinin sıkıntıya düÅŸeceÄŸi, Allah esirgesin imanının bir gün onu terk edeceÄŸidir.

Allah Teâlâ ÅŸöyle buyurur:

Onlar suçlulara sorarlar:

Sizi Sakar cehennemine sürükleyen nedir? Suçlular ÅŸöyle cevap verirler:

 Biz namaz kılanlardan deÄŸildik [3]

Ayet-i Kerime’ de diyor ki:

Ey Rasulüm! Sana vahyolunan Kur'an ayetlerini güzelce oku ve namazı gereÄŸi üzere kıl. Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.[4]

 Demek ki kiÅŸinin kıldığı namaz hayâsızlığa ve kötülüÄŸe karşı kale görevi üstlenip bizleri münkerattan alıkoyup, uzak tutuyor. Ä°nsan kıldığı namazda gevÅŸek davranmayıp, kâmil mânâda eda ederse; Bırakın fuhÅŸiyata düÅŸmeyi öyle bir ortama yaklaÅŸamaz bile…

Allah bizleri hıfzı muhafaza eylesin.

Hz. Peygamber (sav) de ÅŸöyle buyurmuÅŸtur:

Bilerek namazı terk eden kimseden Allah ve Resul’ünün zimmeti kalkar. [5]

Ebu'd-Derda (ra) ÅŸöyle dedi:

"Dostum Muhammed (sav) bana ÅŸöyle tavsiyede bulundu. Parça parça kesilsen de, yakılsan da Allah (cc)'a ortak koÅŸma ve farz olan namazı bilerek terk etme. Kim ki farz olan namazı bilerek terk ederse Allah (cc)'ın koruması ondan uzaklaÅŸmıştır." [6]

Hanefilere göre; tembellik yüzünden namazını terk eden kimse, namazı inkâr etmediÄŸi sürece dinden çıkmaz, ancak günahkâr, fasık olur. Kendisi bu konuda uyarılarak tövbeye davet edilir, kötü örnek olmaması için toplumdan tecrit edilir ve te`dib [7] amacıyla dövülür. Ramazan orucunu terk eden kimse de bunun gibidir.[8]

Aleyhissalâtü Vesselam Efendimiz;

Emanete hıyanet edenin imanı yoktur. Temiz olmayanın namazı kabul edilmez. Namaz kılmayanın dini yoktur. Başın vücutta yeri ne ise namazın dindeki yeri de odur.[9] BuyurmuÅŸtur.

BilindiÄŸi gibi Yüce Allah'ı bir kabul etmek, O’nun eÅŸsiz varlığını bilip tasdik etmek, yani tevhid, farz olan en büyük görevimizdir. Bundan sonra farzların en büyüÄŸü ve en önemlisi namazdır. Namaz, imanın alâmeti, kalbin nuru, ruhun kuvveti, müminin miracıdır. Mümin namaz sayesinde Yüce Allah'ın manevî huzuruna yükselir. Yüce Allah'a yalvararak manevî yakınlığa erer. Bu Mümin için ne yüksek bir ÅŸereftir.

Kur'an-ı Kerîm'de ve hadîs-i ÅŸeriflerde namaza dair birçok emirler ve öÄŸütler vardır. Bütün bunlar, Ä°slam dininin namaza vermiÅŸ olduÄŸu olaÄŸanüstü önemi gösterir. Ayet-i kerimede:

Namazı gereÄŸi üzere yerine getiriniz, zekâtı veriniz. Nefisleriniz için hayır olarak önceden ne gönderirseniz, onu Yüce Allah yanında (sevap olarak) bulursunuz; asla kaybolmaz. Muhakkak ki, Allah yaptıklarınızı görür.[10]

Bir hâdis-i ÅŸerifte:

Namaz dinin direğidir, kim onu terk ederse dinini yıkmıştır.[11] buyurulmuştur.

DiÄŸer bir hâdis-i ÅŸerifte:

Namaz, kiÅŸinin kalbinde bir nurdur; artık sizden içini aydınlatmak dileyen, kalbindeki nurunu artırmaya çalışsın.[12]

Ä°ÅŸte bu ayetler ve hâdis-i ÅŸerifler, namazın Yüce Allah katında ne kadar büyük ve makbul bir ibadet olduÄŸunu göstermeye yeterlidir.

Gerçek ÅŸu ki, namaz çok mukaddes bir ibadettir. Namazın faziletlerinde nihayet [13] yoktur.

Hazreti Ali (kvc) Efendimiz namaz vakti geldiÄŸinde titrer, beti benzi atardı. Bu durumu gören biri;

 Ey Emir-el  Mü ‘minin! Bu sarsıntı ve telâÅŸ nedendir? Diye sorunca, ÅŸu cevabı verirdi:

 Göklerin, yer ve daÄŸların kendilerine arz edildiÄŸinde yüklenmekten sarf-ı nazar edip korktukları emanetin (namazın) vakti geldi de ondan…

Sorunuzun ikinci kısmına gelirsek; Amelsiz iman olur mu?

Ä°manın üç yüzü vardır. Ä°lim, amel, ihlastır. KiÅŸin “ameli yoktur” diye “imanı da yoktur” diyemeyiz.

Çünkü amel yok iken iman vardı. Ä°man eden kimse Müslüman olur, imanının gereÄŸini de yapar. Öldü mü cennete gider. Peki, imanın gereÄŸi nedir?

 Kur'an-ı Kerim’de birçok ayet-i kerimede iman ile amel-i sâlih birlikte zikredilerek amel-i sâlihin faydası ve lüzumu üzerinde ısrarla durulmuÅŸtur.

"Ä°man edip sâlih ameller iÅŸleyen ve Rabb'lerine gönülden boyun eÄŸenlere gelince, iÅŸte onlar cennet halkıdırlar, onlar orada ebedî kalacaklardır." [14]

Allahu Teâla iman edenlerin namaz kılmasını, oruç tutmasını, zekât vermesini emretmektedir.

“Hem namazı kılın, zekâtı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz. [15]

“Ki o (müminler) namazı dosdoÄŸru kılarlar, zekâtı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler.”  [16]

Demek ki bunlar imanın birer şubesidir ve muhakkak yerine getirilmesi gerekmektedir.

Kişinin imanın gereğini yapması lazım gelir, iman edip, amel olmazsa sonunun ne olacağını bilemeyiz.

Ä°nsanlar ‘Ä°nandık’ demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler. [17]

“O hanginizin daha güzel amelde bulunacağınızı denemek üzere ölümü ve hayatı yaratandır. O Azizdir, Gafurdur.” [18]

“Åžüphesiz insan için kendi çalışmasından baÅŸkası yoktur ve çalışması ileride görülecektir.” [19]

Yukarı da ki ayetlerden de anlaşılacağı gibi insan bu dünya da yesin içsin ve hiç ölmeyecekmiÅŸ gibi yaÅŸasın diye yaratılmamıştır. Unutmamalıdır ki; Ä°nsanlar kıyamet gününde bütün yaptıklarından hesaba çekilecektir.

Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceÄŸi ilk ameli onun namazıdır. EÄŸer namazı düzgün olursa, iÅŸi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Åžayet farzlarından bir ÅŸey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb'i:

Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?” der. Farzların eksiÄŸi nafilelerle tamamlanır. Sonra diÄŸer amellerinden de bu ÅŸekilde hesaba çekilir.[20]

Amel insanı kuÅŸatır ve nurdan bir fanus içerisine alır. EÄŸer kiÅŸinin ameli yoksa Allah esirgesin açıkta kalır ki bu da hem bu dünya da hem de ahirette her türlü sıkıntıya maruz kalacağının göstergesidir. Ne güzel de söylemiÅŸtir Yunus Emre;

Gurrab gibi ötmeyle

Tembel tembel yatmayla

Helal haram yutmayla

Cennet cemal bulunur mu?

Öyle ise Rabbimizin ÅŸu güzel ayetine kulak verelim;

“Ey iman edenler! (Gücünüz nisbetinde) Allah’ın emrine uygun yaÅŸayın/aykırılıktan sakının ve ancak Müslümanlar olarak can verin.”[21]

Allahu Teala ibadetlerimiz hakkıyla, eksiksiz yapmayı nasip eylesin.

Cennet Mekan Üstadımız namaz ile ilgili tavsiyelerini ilgili sayfada okuyabilirsiniz.

 

 

 

 

 

 

 

 

           





[1] Buhari, Tarihu'l-Kebir 7/95

[2] Taberani Mucemu's-SaÄŸir: 60

[3] El-Müddessir, 74/40-43

[4] Ankebût, 29/45

[5] Ahmed b. Hanbel, IV, 238, VI, 461

[6] Müsned:5/238, ElBani Sahihi ibn Mace:3529

[7] Te`dib: Uslandırma, yola getirme, terbiye etme

[8] Ibn Abidîn, Reddül-Muhtâr, Mısır, t.y., I, 326; eÅŸ-Åžürünbülâlî, Merâkıl-Felâh, Mısır 1315, s. 60; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-Islâmî ve Edilletuh, DimaÅŸk 1985, I, 503

[9] Taberani

[10] Bakara 110

[11] Acluni, KeÅŸful Hafa, II/31

[12] Ömer Nasuhi Bilmen, Ä°slam Ä°lmihali

[13] Nihayet: son

[14] Hûd-2

[15] Nur-56

[16] Neml-3 

[17] Ankebut -29

[18] Mülk- 2

[19] Necm: 39-40

[20] Tirmizî, Mevâkît 188; bk. Ebû Dâvûd, Salât 149; Nesâî, Salât 9; Ä°bni Mâce, Ä°kâmet 202

[21] Âl-i Ä°mrân -102




Okunma Sayýsý : 6532

Soru Tarihi: 12/12/2015

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadýr.
Bir Yorum Yazýn
Adý Soyadý *
E-Posta *
Yorum *