Kalp mühürlenmesi, bir kalbin küfür ve isyanla katılaÅŸmak ve kararmak suretiyle imanı kabul edemez hale gelmesi ÅŸeklinde tarif edilir ki doÄŸruyu yanlışı ayırt edemeyecek seviyeye gelmesi bunun en büyük belirtilerinden bir tanesidir.

Kuranı Kerimin birçok ayeti kerimesinde kalplerin mühürlenmesi geçmektedir. Bunları iki temel kategoride alabiliriz.

1)    Ä°nsanların Davranışları Sonucunda Kalplerin Mühürlenmesi

''Verdikleri saÄŸlam sözü bozmalarından, Allah'ın ayetlerini inkar etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve ''kalplerimiz muhafazalıdır'' demelerinden dolayı (baÅŸlarına türlü belalar verdik. Onların kalpleri muhafazalı deÄŸildir), tam aksine inkarları sebebiyle Allah onların kalplerini mühürlemiÅŸtir. Artık onlar inanmazlar. Bir de inkarlarından ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından ve ''Biz Allah'ın peygamberi Meryem oÄŸlu Ä°sa Mesih'i öldürdük.'' demelerinden dolayı kalplerini mühürledik...'' [1]

“Allah’a inanın, Resulü ile beraber cihat edin, diye bir sure indirildiÄŸi zaman onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: Bizi bırak (evlerinde) oturanlarla beraber olalım, dediler. Geride kalanlarla birlikte olmayı yeÄŸlediler ve bu yüzden de onların kalpleri mühürlendi. Bu yüzden anlamazlar.” [2]

“Gerçekte inkâra ÅŸartlanmış olanlar için kendilerini uyarıp uyarmaman fark etmez; onlar inanmazlar. Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiÅŸtir, gözlerinin üzerinde de bir perde vardır.” [3]

2)    Kalbin KatılaÅŸması

“Sözlerini bozdukları için onlara lanet ettik, kalplerini katılaÅŸtırdık.” [4]

“Bir sure indirildiÄŸi zaman:  ‘Sizi biri görüyor mu?’  diye birbirlerine bakarlar, sonra sıvışıp giderler. Allah onların kalplerini imandan çevirmiÅŸtir. Çünkü onlar gerçeÄŸi anlamayan kimselerdir.” [5]

Kalbin katılaÅŸması ve mühürlenmesi ile ilgili ayetlerde Allah’ın nedensiz ve doÄŸrudan müdahalesi ile gerçekleÅŸmesinden ziyade bireylerin tercihleri doÄŸrultusunda yaptıkları eylemlerin bir sonucu olduÄŸu anlaşılmaktadır. Allah'ın (cc) kuluna zulüm olsun diye yaptığı bir ÅŸey de deÄŸildir. Ancak bir durum tespitidir. Rabbimizin çeÅŸitli sebeplerle bir kalbe vurduÄŸu ''bu artık iflah olmaz'' mührüdür. Yani ''kalbin mühürlenmesi'' o kiÅŸinin tercihini ısrarla inkardan yana kullanmasının ve hayatında da buna göre davranmasının sonucudur. O kiÅŸi iradesini kullanmış ve sonucu olmuÅŸtur.

"Her günah ile kalpte bir siyah nokta meydana gelir. "[6]

KiÅŸi kalbini Yüce Allah’tan çevirir, gafil olur ve Allah’la irtibatını bitirirse Allah da kulun kalbinden çekilir. Kalbini Allah’a kapatmış olan kiÅŸinin kalbinin mühürlenmesi bu anlamdadır. Yoksa Allah durup dururken kiÅŸinin kalbini mühürlemez.

Bir ayet-i kerimede

“Allah kendisine ortak koÅŸulmasını asla bağışlamaz; bundan baÅŸkasını (sair günahları) dilediÄŸi kimse için bağışlar.” [7]

Bu ayeti kerime Allah Resulüne (sav) cephe alan, onunla mücadele eden müÅŸrikler hakkında nâzil olmuÅŸtur. Ve o müÅŸriklerin kalplerinde ÅŸirkin tam hâkimiyet kurması ve tevhide yer kalmaması, “kalp mühürlenmesi” ÅŸeklinde ifade edilmiÅŸtir.

Ä°ÅŸte kendilerine hidayet kapısı kapananlar, bu noktaya varan müÅŸriklerdir. Yoksa günah iÅŸleyen, zulüm eden yahut ÅŸirke giren her kiÅŸi için hidayet kapısının kapanması söz konusu deÄŸil. Åžirke giren her insanın kalbi mühürlenseydi, hiçbir müÅŸrikin Müslüman olamaması gerekirdi. Demek ki, kalbi mühürlenenler, tevhide dönmeleri imkânsız hâle gelenlerdir.

Ä°nsanın Ä°slam’ın temel kaidelerine karşı bir tavrı varsa, dine imana mukaddesata, Allah’a dair hususlarda eÄŸer insanın iç âleminde bir hassasiyet oluÅŸmuyorsa, hakikatlere, nasihatlere kapalıysa, duyduÄŸu bir evliyanın sözü vesairesi kendisine bir mutluluk bir huzur vermiyorsa insanın kalbi, kulağı mühürlenmiÅŸtir.

Kalbi mühürlenen insan siyahı beyaz, beyazı siyah göremeye baÅŸlar. Selim olmaktan çıkar sakim[8] olmaya, ÅŸerri hayır kabul etmeye baÅŸlar. Åžeytanın kapısından ayrılmaz.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri; kalplerin paslanması, körelmesi ve mühürlenmesi gibi mânen fonksiyonlarını yitirmesine sebep olan hastalıkların esas kaynağını, “nefs-i emmâre”dir. Ayeti kerimede “Nefis aşırı derecede kötülüÄŸü emreder.” [9]Buyruluyor. Kâfirlerin, münafıkların, putperestlerin hepsi bu nefsi emmarededir. Allah muhafaza öldükleri zaman yeri cehennemdir. Allah’ın “Mudil” ismi vardır. Mudil isminin mazharı olanlar bu makam da olur, buna da delalet ehli derler.

 Allah’ım muhafaza etsin inÅŸallah…