SORU ARA

SORULAN SORU

Destur almak ne demektir? Bizler Abdullah Babamıza tabi olarak nasıl destur almalıyız? Günlük yaşantımızda bunu nasıl tatbik etmeliyiz?

CEVAP

Destur almak; Müsaade, izin, icazet, ahid, söz, resmî yazıları yazan kişi, ruhsat, ahde vefa gibi anlamlara gelmekle birlikte yapılacak herhangi bir işe başlamadan önce veya başlanırken söylenen, bir yere girilirken izin isteği yerine kullanılan bir tabirdir.

Tasavvuf literatüründe izin ve ruhsat anlamında kullanılan destur “bir velînin Allah’ın ve Peygamber’in izniyle konuşması, hareket etmesi” veya “bir müridin önemli bir iş yapacağı zaman mürşidinden izin alması” anlamında kullanılır.

Tasavvufî hayatta, özellikle tarikatlarda mürşitten izin alarak hareket etmek, bir işe başlamak,  konuşmak önemli bir kuraldır.

Bir dervişin bir işe başlarken üstadından manen destur istemesi bir nevi himmet istemesidir. Destur istemenin manevi basamakları ise kişi üstadının rehberliğinde Kur’an ve Sünnet-i Resulullah’a harfiyen uyar. Bir dervişin şeriatı ahkâmdan zerre kadar taviz verdiği, namazında aksaklıklar görüldüğü düşünülemez dahi… Hayatını İslam’a göre dizayn eder ve istikametini çizer. Allahu Teâlâ’nın rahmet kapısını aralar. O rahmet kapısından da Allah’ın yardımı yani inam ve ihsanı gelir ki bu da Allahu Teâlâ’nın manevi orduları vesilesi ile vücut bulur.

Kişi kendisini bu şekilde hazırlamaz, yetiştirmezse bin kere de destur sultanım dese bin kere de himmet Sultanım Hacı Abdullah Babam dese himmet gelmez.

Dergâhlarda meşhur olan “önce hizmet sonra himmet”  tabirinde, hizmetten kast olunan da Allah (cc) ve Resulünün (sav) hoşnut olduğu hal ve durum üzerine yaşamaktır. Kişinin üzerinde bu durumlar olursa himmet gelir.

İsra Suresi 80. Ayeti celilesinde;

“Vekul rabbi edḣilnî mudḣale sidkin veaḣricnî muḣrace sidkin vec’al lî min ledunke sultânen nasîrâ(n)”

De ki: “Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.[1]( ve benim için ledünnünden bir sultanı nasîr kıl.[2])

Bu ayette genel olarak insanın bir yere girerken veya çıkarken, bir işe başlarken veya bitirirken daima her şeyin iyi ve düzgün gitmesi, dürüstçe yapılması, sonucunun hayır doğurması için çabalaması; niyetinin ve gönlünün bu yönde olması; ayrıca bunun için dua edip Allah’ın ledün ilmiyle mücehhez kıldığın zaatlarla bize yardım ihsanında bulunulması yani destur istenmesi tavsiyesinde bulunuluyor. Bu minvalde hareket ederek bu ayeti kerimeyi de okumalıyız inşallah.

Yolumuzun usul ve adaplarına uyduğumuz müddetçe himmetin inanlara yetişmemesi gibi bir şey düşünülemez. Yukarıda belirtiğimiz kaidelerin hiç biri üzerinde bulunmayan birisinin Himmet Abdullah Babam diye istekte bulunsa, bu kişiye sorarlar; Sen dağın başındasın, hastaneye gitmemişsin, doktor doktor diye bağırıyorsun. Dağın başına doktor gelmesi ne kadar zor bir ihtimalse himmet gelmesi de o kadar zor bir ihtimaldir.  İlk önce şehre ineceksin, hastaneye gideceksin ve doktor talebinde bulunacaksın ki talebine karşılık bulabilesin.

Destur çekmeninde bir ölçüsü bir adabı vardır. Bağışlamalar en üst makamdan başlayıp alta doğru yapılır. Destur ve Himmet ise alttan başlayıp üste doğru istenir. Himmet veya destur hemen her şey için istenmez. Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri:

“Allah (cc) meşru gördüğü şeyler hususunda himmet istenir. Adam topa şut vuracak “himmet üstadım” diyor olmaz evladım böyle şeyler İslam’a uygun değildir.” Buyurmaktadır.

 

Konuyla İlgili Benzer Sorular:

Tasavvufî yaşantı sahiplerinin sıkça kullandığı himmet nedir? Niçin tartışma konusu yapılıyor, neden yanlış anlaşılıyor? Himmet kavramını kullananlar niçin ve nasıl kullanıyor?

Dervişler dergâhlarda nasıl hizmet etmeleri gerekir? Hizmetin önemi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Dini temsil ettiğini düşündüğümüz kimselerin lüks içinde yaşayıp başkalarına fakirlik konusunda şükretmelerini söylemeleri ne derece doğrudur? Ayrıca “şeyhin, ailesine çocuklarına kul köle olmalıyız” diyen bir insan hata yapmış olmaz mı?

 



[1] İsrâ Suresi 80. Ayet

[2] İsra Suresi 80, Elmalılı Meali (Orijinal)

 

 




Okunma Sayısı : 3283

Soru Tarihi: 12/20/2020

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadır.
Bir Yorum Yazın
Adı Soyadı *
E-Posta *
Yorum *